Anadolu irfanı bahçeye benzer

Tecrübe ile sabittir ki, siz tarlanızı imar edip, oraya istediğiniz tohumları ekmezseniz orası boş kalmaz, değişik türde bitkiler yetişir. Tarlanızda biten şeyler sizin arzu ettiğiniz otlar olabileceği gibi hiç istemediğiniz diken veya ayrık otu cinsinden şeyler de olabilir. Çocuklarınızın zihinlerini de tarlaya benzetebilirsiniz.

Diyelim ki atalarınızdan kalma nesilden nesle intikal etmiş, çeşit çeşit güzel ağaçlarla dolu bir bahçeniz var. Her nesil bu bahçeye güzel bakmış, önceki ağaçları korumuş, hem kendisi istifade etmiş hem de gelecek nesillere yeni fidanlar ilave ederek güzel bir miras bırakmış…

Fakat son bir kaç nesil bahçeye gerekli önemi göstermemiş, gerekli bakımı yapmamış bu sebeple bahçenin verimi düşmüş, bazı ağaçlar kurumaya yüz tutmuş ve yabani ağaçlar boy göstermeye başlamış. Yabani otlar bahçeyi istila etmiş.

Buna rağmen, yaşları kırkın üzerinde olanlar, atalarından görüp öğrendikleri için yabani ağaçları ve otları tanıyorlar. Ayrıca az da olsa bahçenin meyvelerinden istifade ediyorlar.

Anadolu kültürünü atalardan gelen, çeşitli güzel meyve ağaçlarıyla dolu bu bahçeye benzetiyorum. Bu güzel kültür, nesilden nesle güzellikler katılarak oluşmuş harika bir kültür. Bu kültürde yetişenler iyi öğrenim görmeseler bile bu kültür sayesinde iyi bir eğitim alabilmişlerdir. 

Bu kültürde birçok irfan sahibi kişiler yetişmiştir ki biz buna Anadolu irfanı diyoruz. Bu kültür ve irfan sayesinde milletimizi ayakta tutan en önemli değerler toplumun fertlerine benimsetilmiş. Aile yapımız ve aile bağlarımız güçlü olmuş. Millet olarak güçlü bir toplum olmuşuz.

Önceki nesiller hem devraldıkları kültürü korumuş hem de geliştirmişlerdir. Ta ki son bir kaç nesle kadar. Son nesiller ise bu kültürü maalesef koruyamamış ve bizi millet yapan değerlerimiz zayıflamaya başlamıştır.

Buna rağmen bizler atalarımızdan gördüklerimiz sayesinde az da olsa güzelliklerimizi tanıyıp bunlardan istifade ediyoruz. Fakat endişemiz bizden sonraki nesiller, bahçedeki yabani ağaçları bahçenin gerçek ağacı zannedecek ve kurumaya yüz tutan ağaçların bakımını yapmak yerine belki de bahçenin kendi ağaçlarını keseceklerdir. Bahçedeki zararlı otlara da doğallık kisvesiyle dokunmayacak onlarla mücadele etmeyecektir.

Böyle bir durumla karşılaşmamak için kültür yozlaşmasına karşı hepimizin duyarlı olması gerekir. Sahip olduklarımızın değerini bilir ve onları yeni nesillere aktarabilirsek görevimizi yapmış oluruz.

Ali Uslu/ İrfanDunyamiz.com

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Abdullah bin Mes’ud gerçek bir kahramandı…

Elimizdeki kaynakların bildirdiğine göre Hazreti Dâvûd aleyhis selam, babasının en küçük oğludur ve çobanlık yapmaktadır. …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.