Birinci sınıfları okuttuğum bir yıldı…
Biraz grip olduğum bir gün, sınıfta hapşırdım.
Bir öğrencim; “Çok yaşayın öğretmenim!” dedi.
Ben de hoşnut olduğumu belirtecek bir ses tonu ile; “Sağ ol minik kuşum! Sen de çok yaşa; büyü öğretmen ol, öğrencilerin de sana böyle güzel dualar etsin!” dedim.
Bunu duyan çocuklar sırayla adeta patlayan mısır gibi; “Çok yaşa öğretmeniiiim!” demeye başladı.
Birkaç öğrencime de aynı içerikte cevap verdim ama dileklerin sonu gelecek gibi değildi.
Baktım iş kontrolden çıkacak; dersi toparlamak zor olacak; “Tamaaaaam çocuklaaaaar! Haydi bakalım hep beraber inşâallah” dedim.
Okuma çalışmalarını birlikte yapa yapa; “Hep beraber” komutuna alışmış cocuklarım bunu duyunca; “Çok yaşa öğretmeniiiiim” diyerek hep bir ağızdan bağırdılar.
Pazartesi okullar başlıyor ya… Bu güzel olay aklıma düştü… Sahi…. Şimdi benim kendilerinden bahsettiğimden habersiz bu yüreği ve gönlü güzel kuzular, Anadolu’mun yıldızlara komşu bir köyünde ne haldedirler acaba?
Halil Ünver/ İrfanDunyamiz.com
BENZER YAZILAR