Nusret Özcan da yazmıştı bu hikayeyi…

İyi bir okuyucu değilim, iyi bir edebiyat okuyucusu hiç değilim. Yine de bazen kitap tavsiyesi soran arkadaşlar oluyor. Onlar için olsun… Nusret Özcan gençlik yıllarımda Semerkand dergilerindeki yazılarından tanıdığım bir kalemdi; kalemine bir miktar aşina olunca bu kitabına da kayıtsız kalamadım.

Bir dinlenme deminde bir solukta bitiverdi. Bilindik Leyla ve Mecnun hikayesini kendi kaleminden aktarmış Nusret Özcan. Olayları ustaca tasviriyle sizi hikayenin içine alıyor ve adeta anın atmosferini solumanızı sağlıyor.

Hikaye hüzünle örülü, o hüznü insanın gönlüne bir dantela gibi nakış nakış işliyor. İnsana has o en özel duyguyu, hasreti, ızdırabı, gözyaşını letafetle aksettirip okuyucuyu iki mazlumun dünyasına konuk ediyor. Ben kendi adıma kalbin fani olandan çözülüş kısmını biraz daha kuvvetli işlemesini isterdim.

Alabildiğine dünyevileştiğimiz, her birimizin farklı farklı leylalar edindiği böyle bir zamanda dünya ağrımıza da iyi gelirdi belki biraz. Artık kızlar annesi olmakla Leyla’nın babasına da bir miktar hak verdiğimiz bir demdeyiz. Yalnız açık yarası olanı da psikoza sokabilir, ekleyelim…

Şu kısım Mecnun’un vazgeçer de aklını başına toplar diye götürdükleri hac yolculuğunda Kabe’de ettiği dua, dokunaklıydı:

“Ey Allah’ım! Bizi yarattın ve kalbimize süveydayı yerleştirdin ki siyahtır… Şükürler olsun ki, küfre ve imana yataklık eden kalp çekirdeğimiz senin hidayetin sayesinde imanla doldu…

Rabbim! İşte bu senin beytindir ve örtüsü siyahtır… Beytullah’ına cennetten gönderdiğin Hacerülesved’in de siyahtır… Allah’ım! Seni zikrederek nice sırlara vakıf olan dostlarının kelâmı kibarlarına göre senin nurlarından biri de siyahtır…

Rabbim! Bana şimdiye kadar verdiğin her şeye şükrederim… Hepsine razıyım… Hepsinden memnunum….Rahman Allah’ım! Rahîm Allah’ım! Bana verdiğin aşka da şükrederim!… Razıyım ve memnunum…

Allah’ım! Bana sevdirdiğin kızın da gözleri siyahtır, tıpkı kalp çekirdeğimiz gibi… Rabbim o kulunun saçları da siyahtır, Beytullah’ının örtüsü gibi… Sevgisi de siyahtır Hacerülesved’in gibi… Dahi yanağındaki beni de siyahtır… İsmi de siyahtır Allah’ım!… Bu aşk senin kutlu katındandır Allah’ım!…

Hastalık diyorlar. Tövbeler olsun Rabbim.. Ben senden gelene sonsuz kere razıyım ve artırmanı dilerim ki varlığımı ve varlığını duyayım. Hâşâ senden gelene şikâyet ne hadsizliktir. Edep eder, hayâ ederim. Ben razıyım, sen de benden razı ol…” diye devam ediyor…

Ne diyelim, her şeye rağmen iffetlerini muhafaza eden bu iki garibi, Nebi aleyhis selam’ın hadisi şeriflerinde andığı zümreye dahil etsin Mevla…

Özlem Par Sefir/ İrfanDunyamiz.com

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Seçme Şiirler ↗

Seçkin şairlerin en güzel şiirlerini okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Süleyman Efendi’nin faiz hassasiyeti…

Süleyman Hilmi Tunahan Efendi’nin önde gelen talebelerinden Eskişehir, Bilecik ve Balıkesir eski müftüsü Mehmet Emre …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.