Kemalettin Altıntaş amcayla görüşmek nasip oldu…

2019 yılında Kemalettin Altıntaş Amca’nın bir videosunu izlemiş ve onu tanımak istemiştim. Bu güzel Allah dostu o sıralar 9o’lı yaşlardaydı. Üsküdar’da yaşadığını öğrendim ve yakın bir komşusunun telefonunu buldum. Bizi görüştürmesi için ondan ricada bulundum. Hastane süreçlerini ve rahatsızlığını ileri sürerek olumlu cevap veremediler. Sonra whatsapp grubumuzdan bu konuda yardım istedim. Fakat onlardan da bir cevap alamadım.

Yedi sekiz ay sonra 2022 yılında Gürpınar’daki bir Kur’an kursunda kurbanımızı kestirmiş parçalanmasını beklerken diğer kurbanlık boğaları seyrediyordum. İçlerinden bir tanesi çok huysuz olduğu için onu ayrı bir yere bağlamışlardı. Bizimkinden sonra kırmızımsı kahverengi sakin bir boğa sıradaydı. Bu boğayı görür görmez ona kanım kaynadı. Uzun müddet onun boynunu sevdim. Sonra kurban sahiplerinin çocukları da gelip kurbanın boynunu sevdiler.

Yıllardır orada kurban kestiririz, şimdiye kadar hiçbir kurbanı gidip de sevmemiştim. Ama bu kurban o kadar uysaldı ki sanki onu severken ben de masumlaşıyordum. Doğrusu manevi bir hazzı vardı anlatamadığım. Bu kurban direnmeden kolayca kesim yerine götürüldü. Öyle bir teslimiyetle boynunu uzatışı vardı ki sanki lisan-ı haliyle bir şeyler anlatıyordu.  

Oradakilerden bu kurbanın bir hissesinin, kendisiyle görüşmeyi çok istediğim Kemalettin Altıntaş Amca’ya ait olduğunu öğrenince şaşırmıştım.  Kurban ortağı genç beyefendiye bu durumu anlattım ve onu ziyaret etmek istediğimi söyledim. Kendisi Kemalettin Amcamızın yardımcısıymış. Fakat Kemalettin amcamızla görüşmek bir müddet daha nasip olmadı.

Bir akşam Osman dayımla beraber Üsküdar vaizi Mustafa Çınar Hocamızın vaazını dinlemek için Üsküdar’daki Valide-i Atik Camii’ne gitmiştik. Mustafa Çınar Hocam da bu güzel Allah dostunu tanıyor ve çok seviyordu. Onun bu camiye bazen geldiğini ondan daha önce duymuştum. Bu gittiğimde konuyu açmış ve Kemalettin Amca ile görüşmek istediğimi söylemiştim. Ne var ki hasta olduğunu ve camiye artık gelmediğini söyledi.

16. 04. 2025 Çarşamba günü eşimle beraber Eyüp Sultan’a gitmiştik. Namazdan sonra pencerenin önünde oturan Kemalettin Amca’yı gördüm. Tabi benim için bu çok heyecan verici bir durumdu. Hemen gidip yanına oturdum ve yıllardır kendisini görmek istediğimi söyledim. Ellerini öpmek istedim ama el öptürme âdeti olmadığı için öptürmedi.   

Birazdan yardımcısı da geldi ve onunla birlikte Kemalettin Amca’yı kapıda bekleyen tekerlekli sandalyeye oturttuk. Yüz yaşları civarındaydı ve yürüyemiyordu. Sonra hep beraber türbenin önüne geçtik ve orada bir müddet dua ettik. Dua esnasında ben biraz duygulandım; “Ben kimim ki Rabbim benim bu isteğimi kabul etti?” diye gönlümden geçti. Üstelik tam da Eyüp Sultan Hazretlerinin huzurunda.  

Sonra yanımıza bir amcamız geldi ve yanındaki akrabları ile birlikte onu yemeğe götürmek istediğini söyledi. Hep beraber yemeğe gittik ve böylece yaklaşık bir saat kadar Kemalettin Amcamızla vakit geçirmiş olduk. Kendisi çok az yemek yedi, köftelerini bizlere dağıttı. Çorbasının kalanını içmek de bu fakire nasip oldu.

İleri yaşlarda ve üstelik yürüyemeyen bir güzel insan ile planlar yapsak, ayarlasak böyle bir buluşmayı gerçekleştiremezdik. Mevlam isterse bir mücrim günahkârını, bir Allah dostu ile işte böyle buluşturuyordu. Dünya gözü ile onunla görüşmeyi nasip ettiği için Allah Teâlâ’ya hamd ediyorum. Dedim ya göl bir buluşma yeriydi aslında. Acaba Hızır aleyhis selam ile “Hızır Dostu” nerede buluşuyordu?

Aydın Başar/ İrfanDunyamiz.com

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Olumlu düşün kalbini bozma…

Beş yıllık fakülte hayatımın ilk yarısı Erzurum‘da, ikinci yarısı Ankara‘da geçti. Ankara’daki son iki yılımızda …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.