Bu erik ağaçları nelere şahid olmadı ki…

Babamın bu erikleri diktiği, onları fidan halindeyken suladığımız günleri dün gibi hatırlıyorum. Onları bir çocuk gibi severdi. Aralarında gezerken gözlerindeki mutluluğu okuyabilirdiniz.

Çoğu zaman sebze halinden üzerindeki temiz pantolon ve gömleklerle doğrudan erikliğe giderdi. Annem; “Eve uğrasan da üstünü değiştirseydin” derdi. Babam da; “O ağaçlar da beni temiz ve güzel görmesin mi?” derdi. 

O ağaçlar seni temiz ve güzel gördüğü gibi alnının secdede olduğu günleri de gördü çok şükür. Ömrünün son beş senesini beş vakit namazına sarılmış bir şekilde..

Bir gün babamı camide gören bir arkadaşı ona “hamdolsun, seni burada görmek nasip oldu” deyince tebessüm ederek “benim buraya geleceğim zaten belli değil miydi?” demiş.

Ne zaman İstanbul’dan memleketime doğru giderken erikliğe doğru uzanan yolun yanından geçsem o yıllara dalarım.

2008 senesi Ekim ayında vefat etti babam. Allah celle celaluh ona rahmet eylesin, bizlere de ömrünün son anına kadar secdeli bir hayat nasip etsin.

Yasin Uslu/ İrfanDunyamiz.com

İyi Haberler ↗

İyiliklere, erdemlere, örnek davranışlara dair beyaz haberler okumak için tıklayınız.

Hatıra Arşivi ↗

Alimler, arifler, hocalar ve önemli şahsiyetlerin hatıralarını okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Mehmet Feyzi Efendi farklı bir zattı…

İmam hatipte okurken yaz tatillerinde İstanbul gibi manevi üstadların bol olduğu bir şehirde birçok güzel …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.