Ülkemizin bazı ilahiyatçı akademisyenleri hukuki, siyasi, felsefi ve iktisadi konularda batıyı çok ciddiye almaktadırlar. Bu ciddiyetlerinin sonucu, sadece felsefi konular değil din denilince bile akıllarına Hristiyanlık gelmektedir.
Hatta Hristiyanlığa verdikleri krediyi İslâm’a vermemektedirler. Bu insanların böyle bir ruh haline düşmelerindeki nedenler ciddi doktora çalışmaları olarak akademi dünyasına kazandırılmalıdır.
İslâm’a karşı ön kabullü ve batılı değerlerin etkinliği ile bakan zevatın ortak paydaları dilsizlik, usulsüzlük ve zillettir. Bu ifadeleri hissi olarak değil, okuduğumuz eserlerden yola çıkarak ifade ediyoruz.
Dinle alakalı konularda batılı değerleri esas alanlar dini yalın ve kapsamı olmayan bir inanç manzumesi olarak anlamışlardır. Dinin kurumsallaşmasını, sosyal ve hukuki alana müdahalesini, bir dünya görüşü ortaya koymasını ve hepsinden önemlisi; dinin anlaşılmasında Peygamberimiz’in hadislerini kabul etmemişlerdir. Dinin doğru anlaşılması için salt akıl asıl, Kur’an fer’î kaynak sayılmıştır. (Toker, İhsan, Teolojik Bir İnşa Olarak Laiklik, Eskiyeni Yay. 2009, Ankara,s.1-65)
Bu anlayışlarının kazandırdığı sonuca göre İslâm’ın kaynaklarını, uygulamalarını eleştirirken, hayatın sorunlarının sadece batıdan alınacak kurallar ve dünya görüşleriyle çözüleceğine inanmışlardır. Bu inanç onları derin araştırmalardan ve Müslümanların sorunlarına Müslümanca çözümler üretmekten uzaklaştırmıştır.
Verili duruma teslim olup dini sadece ahlâk sistemi şeklinde görmek onların önerdiği tek çözüm yoludur. Ahlâktan kasıt ise nebevi davranışlar olmayıp dine karşı din mesabesinde türetilen rasyonel ve pozitivist değerlerdir. Bazı çevreler bu çalışmalarla değerler eksenli bir din icat etmeye çalışmaktadırlar.
İslâm dinini ağızlarına almaktan çekinenler değerler eğitimi üzerinden alternatif veya parelel bir dinin misyonerliğini yapmaktadırlar. İşin ilginç tarafı modern dönem değerler eğitiminde hiçbir ayet ve hadis referans olarak kullanılmamaktadır. Bu anlamdaki değerler eğitiminin amacı ahlaklı insan mı yetiştirmektir? Yoksa hak din karşısında beşeri bir ahlak dini mi üretmektir? Ahlakı dinden bağımsız ele alan bu tür bidat yaklaşımları tümden reddediyoruz.
Dr. Mehmet Sürmeli/ İrfanDunyamiz.com
İstikamet Yazıları ↗
İslam’ın şuur boyutuna vurgu yapan yazıları okumak için tıklayın.
Kaynak Metinler ↗
İlim yolcuları için derlenmiş temel dini metinlere ulaşmak için tıklayın.