Kurban ibadeti bize Hazreti İbrahim’i ve Hazreti İsmail’i hatırlatır. Kur’ân-ı Kerîm’de Sâffât Suresi’nin 101- 107 ayetlerinde bildirildiğine göre, Hazreti İbrâhim aleyhis selam’dan rüyasında oğlunu kurban etmesi istenir. Bu emre itaat etmek ister ancak Cenâb-ı Hak buna izin vermeyerek, İbrâhim aleyhis selam’a büyük bir kurbanlık göndermiş ve o da oğlu yerine bunu kurban etmiştir.
Kur’an’da anlatılan bu kıssada bir çok dersler vardır fakat buradan çıkaracak en önemli ders de Allah’a olan teslimiyettir. Müslüman kelimesinin karşılığı Allah’a kayıtsız şartsız teslim olmak ve pazarlıksız iman etmektir. Kurban, bir Müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir göstergesidir.
Kurban ibadeti
İbadet amacıyla şartlarına uygun olarak ibadet amacıyla küçükbaş ve büyükbaş hayvanların kesilmesine kurban diyoruz. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır: “…Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hac, 28) “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık…” (Hac, 34﴿
Kurban kesmek, hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır. Meşrûiyeti, Kitab, Sünnet ve icma ile sabittir. Kurban kesmenin Kur’an’dan delili, Kevser Suresi’dir. Bu surede Cenab-ı Hak, Resulullah Efendimiz’e hitaben: “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes” buyurmaktadır. Hanefî fakîhler, bu âyetten, kurban kesmenin vâcib olduğu ve emir Peygamber Efendimize ise de umum müminlere de şâmil bulunduğu hükmünü çıkarmışlardır. Bazı alimler de hükmün Peygamberimize özel olduğunu bundan dolayı kurban kesmenin sünnet olduğunu beyan etmişlerdir.
Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem, Kurban Bayramı’nda Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade etmiştir. (Bkz. Tirmizî, Edâhî, 1; İbn Mâce, Edâhî, 3). Nitekim kendisi de kurbanın meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kesmiştir (Tirmizî, Edâhî, 11; bkz. Buhârî, Hac, 117, 119; Müslim, Edâhî, 17)
Ayrıca hicretin ikinci yılından günümüze kadarki süreçte Müslümanların kurban kesmeleri, bu konuda görüş birliği olduğunu da göstermektedir. Dolayısıyla bazı kafa karıştırmak isteyen kimselerin kurban üzerine yaptıkları tezvirata kulak asmamak gerekir.
Kurbanda niyet
Kurbanı her şeyden önce Allah için kesmek lazım. Başka bir niyetle kesildiği zaman bu ibadet olmaktan çıkar. Ayet-i kerimede buyurulur: “De ki: “Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm hep âlemlerin Rabb’i Allah içindir. Onun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben Müslümanların ilkiyim.” (En’am, 162-163)
Yine şu ayette de kurban kesen kişinin niyetine atıf vardır: “Bu hayvanların ne etleri ve ne de kanları Allah’a ulaşacaktır. Allah’a ulaşacak olan ancak sizin O’nun için yaptığınız gösterişten uzak amel ve ibadettir. Size doğru yolu gösterdiğinden, Allah’ı yüceltmeniz için onları böylece sizin buyruğunuza vermiştir. İyilik yapanlara müjde et.” (Hac, 37)
Kurban etinin üç bölüme ayrılması ve iki bölümünün ihtiyaç sahiplerine dağıtılması gerekir. Bu sünnet olan bir uygulamadır. Peygamberimiz bazen de büyük çoğunluğunu infak ederdi. Hazreti Âişe radıyellahu anha’dan rivayet edildiğine göre, Resul-i Ekrem bir koyun kesmişlerdi, bir ara: “Ondan geriye ne kaldı?” diye sordu. Hazreti Aişe; “Sadece bir kürek kemiği kaldı” cevabını verdi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz; “Desene bir kürek kemiği hariç, hepsi duruyor!” buyurdu. (Tirmizî, Sıfatu’l Kıyâme, 35)
Bazı hususlar
Kurban keserken aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
a. Usulüne göre bir kesim yapmış olmak için hayvanın yemek ve nefes borularıyla, iki atardamarından en az birinin kesilmesi gerekir. Bu şekilde yapılan bir kesim sırasında, kanın akıp boşalmasını beklemeden hayvanın omuriliğinin hemen kesilmesi mekruhtur. Bu konuda etlik kesim ile kurbanlık kesim arasında bir fark yoktur.
b. Hayvanın canı çıkmadan başının gövdesinden ayrılmamasına ve derisinin yüzülmesi gibi diğer işlemlere başlanmamasına özen gösterilmelidir.
c. Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet edilmemelidir. Bu nedenle hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve boğazlama işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir.
d. Çevre temizliği için gerekli tedbirler alınmalıdır.
e. Hayvanların bir diğerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına azami özen gösterilmelidir.
f. Kurbanın kesiminin zamanı ve kurban kesilecek hayvanın özellikleri gibi konular muhakkak ilmihal kitaplarından öğrenilmelidir. Bu ibadet gerçekleştirirken geçerlik şartlarına uygun bir şekilde fıkhi hükümlere riayet ederek yapılmalıdır.
Abdülkerim Temizcan/ İrfanDunyamiz.com
- Öğrendiklerimiz
- Kurban ibadeti şartlarına uygun sadece Allah için kesilmelidir.
- Hayvana eziyet etmeden usulüne uygun kesim yapılmalıdır.
- Temizliğe dikkat edilmeli. Çevrenin kurban kesiminden sonra temizlenmesi gerekir.
- Kurbanın eti kanı değil kişinin takvası Allah’a ulaşır. Bundan dolayı ihlası zedeleyecek “Kurbanın eti az çıktı” gibi söylemlerden sakınılmalıdır.
- Kurbanın etinden ihtiyaç sahiplerine infak yapılmalı ve misafirlere de ikram ihmal edilmemelidir.
Adab-ı Muaşeret↗
Sosyal hayattaki edep ve görgü kurallarına dair yazılar okumak için tıklayın.
Şahsiyet Gelişimi↗
Müslümanca hassasiyetlerle yazılmış kişisel gelişim yazıları okumak için tıklayın.