Yeni bir hayata başlayalım, kendimize çeki düzen verelim deyip dururuz. Ama bir türlü kendimize bir ayar veremeyiz. Her gün yakınlarımızın vefat haberlerini duyuyoruz. Dünyanın kimseye vefası yok. O halde gelin bir abdest alalım ve yepyeni bir hayata böyle taptaze bir abdestle başlayalım. Yahyalılı Hacı Hasan Efendi merhum ne güzel söylemiş: “Vasiyet ederim size/ Abdest alın taze taze.”
Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyuruyor: “Bir Müslüman abdest alıp yüzünü yıkadığında, yüzündeki azaların işlediği bütün günahları; el ve ayaklarını yıkadığında el ve ayaklarıyla işlediği bütün hata ve günahları, su damlalarıyla beraber akıp gider ve kendisi de tertemiz olur. Hatta kirpik ve tırnak diplerindeki günahlarından eser kalmaz. Adap ve erkânına uymak suretiyle abdest alıp kıbleye dönerek: ‘Eşhedü en lâ ilâhe illallah vahdehu lâ şerike leh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasuluhu’ diyen bu kul için cennetin kapıları açılmıştır; o, cennet kapılarının dilediğinden içeri girer.” (Müslim, Tahare, 32, 33; Tirmizî, Tahâre, 2)
Manevi bir bulut
Ali Ulvi Kurucu çocukken bir gün dedesine sorar: “Dede, sizin abdestiniz bizimkinden çok farklı oluyor, siz abdesti çok uzun alıyorsunuz. Niye böyle oluyor?” Konya’mızın büyük alimi şöyle cevap verir: “Oğlum ben abdest suyunu semadan inen manevi bir bulut olarak kabul ederim. Semalardan bir manevi bulut geliyor, günahlarımı yıkıyor… Senin günahın yok, onun için şimdi senin bunu hatırlamana lüzum yok. İleride lazım olur diye söylüyorum.”
Hacı Veyis Efendi abdestinin sonunda da şöyle dermiş: ”Rabbim ne güzelsin, sana kul olmak ne güzel şey… Mümin kullarına farz kıldığın vecibelerin her biri birer bahar, her biri birer kar, her biri birer vakar.”
Abdest alırken dikkat etmemiz gereken bazı hususlar vardır. Abdestin farzlarına ve sünnetlerine dikkat etmemiz gerekir. Hacı Veyis Efendi’nin de vurguladığı gibi her bir uzuv yıkanırken günahların döküldüğü hissiyatını yaşayarak kalp huzuruyla abdest almaya gayret göstermeyiz.
İsrafa dikkat
Suyu israf etmekten kaçınmalıyız. Bir defasında Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem Sa’d radıyellahu anh’a uğradı. O bu esnada abdest alıyordu. Resulullah, (onun suyu aşırı kullandığını görünce); “Bu israf nedir?” diye sordu. O da, “Abdestte de israf oluyor mu Ya Resulullah” dediğinde Peygamberimiz; “Evet, hatta akmakta olan bir nehirde abdest alsan bile” şeklinde cevap verdi. (İbn Mace, Taharet, 48.)
Abdest alırken mümkünse kıbleye doğru dönmeli, sonunda Kelime-i şahadet getirmeli, daima abdestli olmaya çalışmalı, ağza ve buruna su vermeyi sağ el ile yapmalı, hastalık gibi özel bir durum yok ise kimseye zahmet vermeden abdest almalı ve abdest suyunu üzerimize sıçratmamalıyız.
Her namaz için abdest alırsak daha iyi olur. Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyuruyor: “Eğer ümmetime zorluk vermeyecek olsaydım, her namaz için abdest almalarını emrederdim” (Ahmed bin Hanbel 2/258) Bir abdestle birçok namaz kılabiliriz ama her namaz için abdest almak sünnete daha uygundur.
Abdülkerim Temizcan/ İrfanDunyamiz.com
- Öğrendiklerimiz:
- Abdestin farz ve sünnetlerine dikkat etmek.
- Kalp huzuruyla abdest almak.
- Suyu israf etmekten kaçınmak.
- Kıbleye doğru abdest almak.
- Abdestten sonra kıbleye doğru dönüp Kelime-i Şahadet getirmek.
- Devamlı abdestli olmaya çalışmak.
- Ağza ve buruna su vermeyi sağ el ile yapmak.
- Hastalık gibi özel bir durum yok ise kimseye zahmet vermeden abdest almak
- Abdest suyunu elbiseye sağa sola sıçratmamak. Dikkat etmek.
Adab-ı Muaşeret↗
Sosyal hayattaki edep ve görgü kurallarına dair yazılar okumak için tıklayın.
Şahsiyet Gelişimi↗
Müslümanca hassasiyetlerle yazılmış kişisel gelişim yazıları okumak için tıklayın.