
Of’un Çalek isimli köyünden olması sebebi ile Çalekli Hacı Dursun Efendi olarak bilinen Hacı Dursun Güven Hocaefendi korkusuz bir insandı. Hem hoca hem de cesur bir yiğit idi. Köylü komşularından serseri olanlar bile Hocaefendi’ye sahip çıkar arkasında dururdu.
Bir gün Of kaymakamı, Hocaefendi’nin yaptıklarını duyar; hiddetlenir; jandarma ile haber göndererek Hocaefendi’yi yanına çağırır. Köye giden jandarmalar durumu Hocaefendi’ye haber verirler. Haberi ulaştıran jandarma komutanına, Hacı Dursun Efendi: “Evladım, benim kaymakamla görüşme talebim yok; onun görüşme isteği varsa buyursun, kapımız herkese açıktır” der.
Onu uyarırlar
Jandarma komutanı durumu Of kaymakamına haber verir. Kaymakam hiddetlenir ve bir jandarma ekibi ile beraber bizzat köye gider. Yolda karşılaştığı köylülerden bir kısmı ekiple beraber Hocaefendi’nin evine doğru yürürken CHP üyesi köyün ileri gelenlerinden bir vatandaş kaymakama yaklaşıp, başkalarının duymayacağı bir sesle şöyle der:
“Kaymakam Bey sizi hiddetli görüyorum; sakın Hocaefendi’ye karşı bir nezaketsizlik yapmaya fırsat vermeyin. Bu sizin bildiğiniz hocalardan değildir; bu köyün en serserileri bile ona hürmet eder; kendisine sahip çıkar. Ona yapılacak bir kabalık sizi zor duruma sokar; istenmeyen duruma düşürür. Ben bile sizin yanınızda değil karşınızda yer almak zorunda kalırım.”
Bu uyarıdan sonra Kaymakam Bey’in hiddeti meraka dönüşür. Hocaefendi’nin evine varırlar. Hocaefendi onları kapıda karşılar, içeri alır. Kaymakam nezaketsizlik yapmadan hal hatır sorar; Hocaefendi’yi tanımaya, neler yaptığını öğrenmeye çalışır. Hocaefendi de misafirlerinin nezaketine, kendilerine kahve ikram ederek cevap verir. Sohbet hoş bir şekilde, hiç bir kabalığa fırsat vermeden biter ve misafirler kalkıp çıkarken Hocaefendi’ye teşekkür etmek zorunda kalırlar.
Şahitlerden dinledim
Ben bu olayı, Çalekli Hacı Dursun Güven Hoca’nın talebelerinden dinlemiştim. Hafızlık hocam ve eniştem onun talebesi, küçük oğlu da benim sınıf arkadaşım olarak bu olayı doğrulamıştı.
Elini öpme fırsatı bulduğum Çalekli Hacı Dursun Güven Hocamız, Osmanlı medreselerinde müderris iken medreseler kapanınca Trabzon’a müfettiş olarak tayin edilmiş bir alimdi. Bir müddet sonra resmi vazifesinden istifa edip köyünü medrese haline dönüştürmüş; Arapça ve Arapça’ya dayalı İslamî ilimleri okutmaya başlamıştı. Uzun yıllar sürdürdüğü bu görev ile maruf hale gelmişti.
Of’un yakın tarihinin unutulmaz bir kaç hocasından biridir. Hocalığı kadar duruşu ile de örnek olabilen hocalarımızın azaldığı bir dönemde onu da rahmet ve minnetle hatırlatıyor; ilmi ile amil hocalarımızdan ahirete göçmüş olanların hepsine rahmet ve mağfireti ile muamele etmesini Canab-ı Haktan niyaz ediyorum.
Ahmet Ziya İbrahimoğlu/ İrfanDunyamiz.com
KARADENİZ ÇEVRESİ İRFAN DÜNYAMIZ
Gönül Dünyamız ↗
Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.
İrfan Mektebi ↗
Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.