Kutbu’l-aktâb Hâce Ahmed Yesevî ve Tabakât meşâyıhı (ilk dönem sûfîleri) şöyle demişlerdir:
Âhir zamanda bizden sonra öyle şeyhler zuhûr edecek ki, Şeytan aleyhi’l-la‘ne onlardan ders alacak ve onlar Şeytan’ın işini yapacaklar.
Halka dost olup halk ne isterse onu yapacaklar.
Müridlerine yol gösterip onları maksada ulaştıramayacaklar.
Dış görünüşlerini süsleyip müridden daha çok hırs sâhibi olacaklar ve içleri (bâtınları) harâb olacak.
Küfür ile îmânı farklı görmeyecekler, âlimleri sevmeyecek ve onlara iltifât etmeyecekler.
Ehl-i Sünnet ve cemâatı düşman görüp ehl-i bidat ve dalâleti sevecekler.
Kötülüklerini öne çıkarıp Hak Teâlâ’dan iyilik umacak ve şeyhlik iddiâsında bulunacaklar.
Ama şeyhlik işini de kötü yapıp müridlerin kapısında (veya istekleri doğrultusunda) yürüyecekler.
Bu haldeki kişi, müride şeyhlik yapamayacak ama şeyhmiş gibi davranıp hediye (bağış) alacaklar.
Mürid bir şey vermezse, o zorla alacak.
Eğer o aldığı nesneyi lâyık olan kişiye ve yoksula vermeyip kendine ve âilesine sarf ederse, it ölüsü yemiş gibi olur.
Eğer o taraftan alıp yese veya kıyâfet giyse, o giysi üzerinde (omuzunda) olduğu sürece, kıldığı namaz ve tuttuğu oruç Allah Teâlâ dergâhında makbûl olmaz ve yediği her lokma için Cehennem’de üç bin yıl azap görür.
Kaynak: Sûfî Muhammed Dânişmend, Mir’âtü’l-kulûb (Hazırlayan: Necdet Tosun), Ankara 2020, s. 97-98.
Prof. Dr. Necdet Tosun/ İrfanDunyamiz.com
Altın Öğütler ↗
Hayatınızı değiştirecek birbirinden faydalı altın öğütler okumak için tıklayın.
Dua Defteri ↗
Gönüllerin pasını silen birbirinden güzel dualar okumak için tıklayın.