Hadis ilminin önemine dair…

Rasûl-i Ekrem sallellahu aleyhi ve sellem’in İslâm ümmetine öğrettiği bir düstur var: “Ameller ancak niyetlere göre sıhhat ve kemal kazanır.” Hazreti Ali radıyellahu anh’ın da öğrettiği bir hikmet var: “Bilesiniz ki, insanlar ortaya koydukları maharetlerle temayüz ederler; iyi, güzel ve sağlam eserlerle tanınırlar. Her insanın değeri, sergilediği kaliteli iş ve güzel eserle ölçülür. O halde (hakikatin vuzuha kavuşması için) konuşun (ve yazın) ki, değerleriniz ve seviyeleriniz ortaya çıksın!”

Yazar ve okuyucu kitlesiyle hadis ilmine teveccüh gösterenlerin her şeyden evvel samimi ve hüsn-i niyet sahibi olmaları gerekir. Hadis ilminin hizmetkârı olmak en şerefli bir vazifedir. “Ehl-i hadîsi gördüğüm zaman ben” diyor İmam Şâfiî; “Sanki Rasûlullah’ı görmüş gibi oluyorum!” Yine, “Kimin evinde bu kitap (kendi Sünen veya Câmi adlı eserini kasteder) var ise” diyor muhaddis Tirmizî; “Sanki onun evinde konuşan bir peygamber vardır!”

Hadis yazan el

İbnü’l Cevzî’nin çok tekrarladığı dua ve niyaz cümlelerinden birisi şudur: “Allah’ım, senden haber veren bir dile, senin varlığını gösteren ilimlere nazar eden bir göze, sana hizmet yolunda yürüyen bir ayağa ve Rasûlünün hadisini yazan bir ele acı çektirme, izzet ve lütfunla beni cehennem ateşine koyma! Erbabı bilmektedir ki, ben senin dinini hep müdafaa gayretinde oldum.”

Yüce İslâm dininin iki temel kaynağından birisinin Kur’ân-ı Kerîm, diğerinin ise Hadîs ve Sünnet olduğu mâlum. Sahâbe ve tâbiîn neslinin hadis ilmini din ile aynileştirdiği de görülür: “Hakikaten bu hadis ilmi dindir, din. O halde dininizi kimlerden alıp naklettiğinize iyi bakın!”

Hatîb Bağdâdî gibi çok yönlü bir âlimin, öğrencinin amel ve ahlâk bakımından ciddi ve dikkatli bir hoca arayışına girmesi gerektiği konusu işlerken bu habere yer vermesi hayli düşündürücü olmalıdır.

Samimiyet ve sorumluluk

Kur’ân-Kerîm (Fussilet 41/44, el-Bakara 2/2) samimiyet ve sorumluluk şuuru ile kendisini okuyup anlayan mü’min okuyucuları için dünyevî-uhrevî anlamda rehberlik yaptığını, gerçekleri duymazlıktan ve görmezlikten gelenlere ise kapalı olup onlara uzaktan seslenildiğini hatırlatır.

Bu mesajdan anlıyoruz ki, basireti kapanmış inatçı ve düşündüğünü ve aradığını onaylatmak gibi ön yargı ile kalkan bir okuyucu tipi Kur’an’dan yararlanamaz. Yararlanamaz, çünkü bu okuma yöntemi ideolojiktir. Oysaki Kur’an okumalarının, hakikati aramak ve öğrenmek üzere istifade amaçlı olması gerekir.

Ehl-i hadis tarafından Rasûlullah sallellahu aleyhi ve sellem’e âidiyeti ortaya konulmuş hadisleri okuma esnasında da aynı yöntemin uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Kur’an âyetlerinin ve hadis metinlerinin sağlıklı anlaşılması ve makul yorumlanması için bu okuma yöntemine kesinlikle ihtiyaç vardır.

Olmazsa olmazdır

Hadis bilgisi ve Sünnet kültürünün yaygınlık kazanmasıyla birlikte, bid’at ve hurafe eksenli batıl inançlar ve yanlış düşünceler tedricî olarak ortadan kalkabilecektir. Zihinlerin ve gönüllerin her türlü kültürel kirlenmeden arınıp sağlıklı dönüşümünün yaşanabilmesi, huzur ve sükûnun sağlanabilmesi için, Rasûl-i Ekrem’in rehber irâdesi ve numûne-i imtisal şahsiyeti evrensel çapta ‘olmazsa olmaz’ bir başvuru kaynağıdır.

Bunun için de itina ile neşredilmiş klasik hadis kitâbiyatı yanında, erbabı tarafından hazırlanan tetkik mahsulü yeni hadis eserleri de okunmalıdır. Şu hususun altı çizilmelidir: Hadis kitaplarından okuyup anladıklarını hayata geçiren ve sünnet ahlâkına sahip olan Müslümanlar, yaşamakta oldukları birçok sıkıntının üstesinden geldiklerini görebilecekler ve ebedî saâdete giden yolda hayli mesafe kat ettiklerini fark edebileceklerdir.

Not: Bu yazı Sami Bayrakçı imzasıyla yayınlanan, Bülent Ecevit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 2, Sayı 2, 2015, s. 355-358’deki bir mülakattan kısaltılarak iktibas edilmiştir. Başlıklar sitemize aittir.

Prof. Dr. Zekeriya Güler/ İrfanDunyamiz.com

Sünnet Yolumuz ↗

Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’e dair yazılar okumak için tıklayın.

Hayat Kitabımız ↗

Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’e dair ilmi ve seviyeli yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

İlk Japon Müslüman kimdi?

Japonya’nın en eski ve en büyük İslamî kuruluşu olan Japonya İslam Merkezi Başkanı Dr. Salih …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.