Dursun Ali Tökel hocayı ziyaret ettik…

Samsun’da üniversitede okurken derslerimize giren değerli Dursun Ali Tökel Hocamı bugün Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Sami Zorlu Bey ile ziyaret ettik. Kıymetli Hocam verdiği derslerde hep kadim medeniyetimize, üstatlarımıza, şair ve mütefekkirlerimize, mutasavvıf ve diğer büyüklerimize atıflar yapardı. Onları muhabbet, ihtiram, kadirşinaslık ve hayranlıkla yâd ederdi.

Hocamızı hep böyle tanıdık, öyle gördük, uzun bir aradan sonra maşallah yine öyle bulduk. Birçok kimse bugünlerde Dursun Ali Tökel Hocamı Meâric Sûresi 4. ayet-i kerimesinde ifade edilen “Melekler ve Ruh, miktarı dünya senesiyle elli bin yıl uzunluğundaki bir günde O’na yükselirler” kısa videosundaki derin ve dakik izahattan tanıyor.

Bugünkü kısa görüşmemizde; “Mehmet Akif özelinde kendi terminolojimiz, Kur’ân-ı Kerimi anlamada mitoloji ve epistemolojinin ehemmiyeti, Kur’ân ve hadisi nesneleştirmenin sahabe kıvamında, Kur’ân ve hadis ekseninde bir hayat yaşamamıza engel oluşu, çocuk yetiştirmede batı merkezli hareket noktasının (tabula rasa) Kur’ân’dan ne kadar uzak bir usul ve yöntem olduğu, dil, metafor ve imge üretebilmenin Kur’ân’ı anlamada ve anlatmada zorunluluk derecesinde bir ehemmiyeti haiz olduğu gibi tespitlerde bulundu.

Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in ilk muhataplarının genç sahabiler olduğunu unutmayarak, günümüzde gençlerin temel mecraları olan sosyal medyayı da görmezden gelmememiz gerektiğini vurguladı. Mitoloji bilmeden, özellikle tarihi olaylar ve hadiselere vakıf olmadan Kur’ân’ın birçok metafor, kıssa ve ayetlerindeki göndermelere muttali olunamayacağı; bunun özellikle İsrailoğulları ile alakalı buzağı/ bakara hadisesinin bu perspektif ile mütalaa edildiğinde Kur’ân’ın muazzam mucizevi yönünün daha net temâşâ edileceğini söyledi.

Daha bunun gibi birçok kayda değer dakik, zarif ve hikmetli bakış açısıyla serdedilen görüşlerden istifade etme imkanı bulduk hamdolsun. Farkına varmadan her bir ilim dalı, meslek grubu, inançlısından deistine, ateistinden agnostiğine, jeologundan astronotuna varıncaya kadar her bir unsurun Allah Teala’nın kudretini izhar, ayetlerini bilinçli veya bilinçsiz tefsir ettiğini müzakere ettik. İnkar bile etse bir jeolog (malum kişi) yerin yedi kat katmanından bahsedebiliyorsa farkında olmasa da bunun da bir tefsir, kudret-i ilâhîyi izhar olduğundan söz ettik.

Allah Teâlâ’dan kıymetli Dursun Ali Hocamıza Kur’ân’ı anlama, anlatma, müktesebatı çerçevesinde Kur’ân’ın mucizevi yönünü ve hikmetli tefsirini izah etme iştiyak ve istidadını müzdat etmesini temenni ediyor, bereketli bir ömür niyazında bulunuyoruz.

Şu bir hakikattir ki Ali Haydar Efendi‘ye isnat edilen şu cümle Dursun Ali Tökel gibi bazı hocalarımızda tezahür ve tecelli ediyor. Ali Haydar Efendi diyor ki: “Sen kendini Kur’ân’a mahrem yaparsan Kur’ân da sana peçesini kaldırır. Kur’ân’la mahrem olacak kadar ünsiyeti olmayana Kur’ân kendini izhar etmez.”

Kur’ân’a mahrem olmayı, ünsiyet peçesini aralayabilmeyi Allah Teâlâ cümlemize nasip etsin. Amin! Bu arada bir hakkı teslim kabilinden Türkiye Yazarlar Birliği tarafından kendisine verilen deneme kategorisindeki ödülden dolayı Hocamızı tebrik ediyor, Allah Teala’dan kalem ve kelamıyla hak ve hakikati anlatmada muvaffak olmasını niyaz ediyoruz.

Mehmet Büyükmutu/ İrfanDunyamiz.com

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Yüz yüze iletişimde on altın kural…

Yüz yüze iletişim; doğrudan, aracısız bir iletişimdir. Bu iletişim iki kişi arasında olabileceği gibi, bir …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.