Evliliğe hazırlık adabı…

Yaratılış amacımız Allah’a kul olmak. İzzetli ve şerefli bir varlık olarak yaratıldığımızın farkında olup bunun kıymetini bilmektir. Allah azze ve celle şöyle buyuruyor: “Ben cinleri ve insanları, başka değil, sırf bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 56) En büyük özgürlük Allah’a kul olmaktır. Yüce Yaradan’a hakkıyla kul olan bir kimse nefsinin prangalarından kurtulmuş olur. Biz Müslümanlar sadece bu dünyada bir yastıkta kocamak değil, cennette de Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem Efendimiz’e komşu olabilmek dileği ve hedefiyle aile kurarız. Yani evliliği kulluğun içinde görürüz.

Müslüman kimseler için evlilik, eşlerin el ele adım adım cennete doğru gitmeleridir. Sadece dünya hayatında mutlu olmak, güzel vakit geçirmek ve eğlenmek değil, bunun yanında Allah’ın rızasını kazanmak ve cenneti hedeflemektir. İşte eşlerin bu şuur ve bilinçle hareket etmeleri gerekir. Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.” (Tahrim, 6)

Bilinmesi gerekenler

Bu anlayışla meseleye bakanlar için evlenmeden önce muhakkak bilinmesi ve yapılması gereken bazı hususlar vardır. Eğer evlenecek kişiler bu hususlara dikkat ederlerse Allah’ın izniyle temeli sağlam yuvalar kurmuş olurlar. Günümüzde boşanmaların maalesef arttığını görmekteyiz. Bunun sebeplerin başında bilinçsiz evlilikler gelmektedir. Toplumun temeli olan ailenin sarsılması toplumun sarsılması demektir. Bunun için evlilik müessesini korumak zorundayız.

Bu dünyada her işte çıraklık, kalfalık ve ustalık gibi eğitim dönemleri vardır. Bir okulu bitirmek, bir dil öğrenmek gibi bir konuda ilim sahibi olmak için yıllarımızı veririz. Lakin nedense ömür boyu hayatımızın en önemli konusu olan evlilikle ilgili bir eğitim almayı düşünmeyiz. Evlenmeden önce evlilikle ilgili kitaplar okuyarak, kurslara ve eğitimlere katılarak kendimizi yetiştirmeye gayret göstermeliyiz.

Bu konuda bazı kurum ve kuruluşların da üzerine düşen görevler vardır. Örneğin evlenmek isteyenlere “Evlilik Belgesi” alma zorunluluğu getirilebilir. Altı aylık kursa katılanlara evlilik ve aile ilgili her türlü iletişim, sabır, ibadet, temizlik, şefkat, merhamet, fedakarlık gibi kavramlarla ilgili bilgiler verilmeli ve kurs sonunda sınav yapılmalıdır.

Eğitim şart

Eş adayları yarının anne babaları olacakları için dini bilgilerdeki eksikliklerini tamamlamalıdır. Dinimizin temel itikad konuları, inanç esasları, kelime-i tevhidin anlam ve önemi öğrenilmelidir. İbadetlerle ilgili fıkhi hükümler, farzlar, haramlar ve helaller doğru bir şekilde öğrenilmelidir. Peygamberimizin ahlakını öğrenip ahlakıyla ahlaklanmaya gayret göstermek gerekir. Daha sonra da kişi hangi meslekle ilgileniyorsa o alanla ilgili dinin emir ve yasaklarını bilmelidir.

Evlenecek kişi sabırla hareket etmeyi öğrenmelidir. Çünkü hayatın hiçbir dönemi toz pembe olmadığı gibi evlilik de kolay, her şeyin istenildiği gibi gittiği ve her zaman mutlu olacağınız bir kurum değildir. Nişanlılık döneminde ve sonrasında eş adayı ya da ailesi ile bazı konularda anlaşmazlık vs. olabilir. Bunlara hazırlıklı olmak, sabırla ve anlayışla hareket etmek gerekir. En ufak bir sıkıntıda çareyi bırakmakta ve ayrılmakta görmek doğru değildir.

İktisatlı olmak evlilik için önemli hazırlıklardandır. Daha evlenmeden önce israftan uzak durmayı, ayağını yorganına göre uzatmayı ve birikim yapabilmeyi öğrenen ve bunu uygulayan bir kimse evlilik sonrasında da rahat bir şekilde evinin geçimini idare edecek durumda olacaktır. Tüm bunların yanında zekat ve imkâna göre sadaka vermeyi ihmal etmemek gerekir. Çünkü Allah için verilen malın bereketi muhakkak olacaktır.

Kendinizi tanıyın

Evlenmeden önce yapmamız gerekenlerden birisi de kendimiz tanımaktır. Yani karakter yapımızı bilmeliyiz. Evvela kişi kendini tanıyarak iyi ve kötü yönlerini bilmelidir. Bir kâğıdı iki bölüme ayırıp iyi ve kötü huylarını yazmak hem nefis muhasebesi hem de kişinin kendini tanıması adına faydalı bir uygulamadır. Bunu gerçekleştirdikten sonra iyi ve güzel olan huylarının üzerinde daha çok durup çoğalmaya gayret göstermeli, kötü alışkanlıklardan da vazgeçmeli ve gerekirse tedavi olmalıdır.

Kendimizi tanıma aşamasından sonra eş adayından beklentilerimizi tespit etmeliyiz: Nasıl bir eş adayı aradığınızı ortalama olarak belirlemelisiniz. Böyle yaparak aracı olan kişilerin işlerini kolaylaştırmış, görüştüğünüz kişiyi de umutlandırmamış olursunuz. Hassa noktalarınızı, bam telinizi karşıdaki insana dürüst bir şekilde ifade etmenizde de çok yarar vardır. Sonra ben bilmiyordum, duymamıştım gibi durumlarla karşılaşmamış olursunuz.

Eğer görücü usulü ile evlilik tercih edilmişse ilk görüşmede sevgi ve ahlaka bakılır. İster görücü usulü olsun ister bir vesile ile tanışarak olsun evlilik için olmazsa olmaz ön şart sevgidir. Ama sevgi de tek başına yeterli değildir. Aradığınız kişinin itikadında bir problem olup olmadığına, ibadetlerini yerine getirip getirmediğine ve güzel ahlakına da bakmanız gerekir.

İstişare, istihare, dua

Evlenmeden önce muhakkak istişare yapmakta fayda vardır. Beyefendi ve hanımefendi birbirlerini komşu, akraba ve yakın tanıyanlarına sorarak araştırmalıdır. Anne-baba başta olmak üzere büyüklerle istişare etmek ihmal edilmemelidir. Onların hayat tecrübeleri ciltlerce kitaptan daha değerlidir. Kitaptan bilgiyi alırsınız ama asıl marifet bilgiyi pratiğe geçirebilmektir.

Kalpte şüphe varsa istihare de yapılabilir. İstihare bu ümmete Allah azze ve celle’nin bir lütfudur. İstihare, bir kimsenin yapmak istediği bir şeyin kendisi için hayırlı olup olmayacağı konusunda bir işarete kavuşmak maksadıyla yatmadan önce iki rekât namaz kılarak Allah’a dua etmesidir. Dua asla basit görülmemeli samimi ve net ifadelerle istekte bulunmalıyız. Evlilik öncesi duayı ihmal ettiğimiz hatta bazen sadece sebeplere takılıp kaldığımız olur. Hâlbuki kavli dua ile fiilî dua birbirini destekler mahiyette olmalıdır.

Kendimiz dua etmekle kalmayıp anne ve babamızın rızasını ve duasını da almalıyız. Evlenmeye hazırlanan kimse mutlaka anne ve babasının dua ve rızasını alarak bu yola çıkmalıdır. Sadece dua değil, büyüklerin hayat tecrübelerinden de istifade etmelidir. Eğer evlenmek istediğiniz kişiye anne ve babanız razı olmuyorlarsa; “Bunun makul bir sebebi var mı?” diye düşünmeniz yararınıza olacaktır.

Nişan süreci

Evlilik süreçleri ve bilhassa nişanlılık süresi çok fazla uzatılmamalıdır. Genellikle dört ay ile bir sene arasında tavsiye ediliyor. Eğer şartlar yerine geldi ve adaylar hazır iseler nişanlılığı uzatmak bazı noktalarda risk doğurur. Dışardan müdahale edilmesi ve haset edilmesi gibi durumlardan dolayı problemler çoğalabilir. Bundan dolayı çok fazla uzatmadan düğünün yapılması gerekir. En güzeli bir mevsim yani 4- 6 aylık süreç yeterlidir.

Nişanlılık dönemi birbirini tanıma dönemidir. Bu anlamda akla takılan soruların makul bir şekilde karşı tarafı incitmeden sorulması gerekir. Hiçbir kimse ayrılma niyetiyle nişanlı olmaz ama nişanlı bulunulan zamanda ciddi problemlerle karşılaşılırsa her iki taraftan biri ayrılma hakkını kullanabilir. Böyle bir şey söz konusu olursa da kişiler ve aileler birbirlerini incitmeden bunu gerçekleştirmelidir.

Bu süreçte en çok yapılan hatalar evlenecek çiftlerin birbirlerine riyakârlık yapmaları, gerçek yüzlerini gizleyip maske takmaları ve olduklarından çok farklı görünmeleridir. Nişanlılar doğal olmalı, birbirlerine ilgilerinde de aşırıya kaçmamalıdırlar. Dürüstlük ve güven hem evlilik öncesi hem de evlilik sonrası çok önemlidir. Karşı taraftan beklediklerimizi evvela kendimiz yapmalıyız.

Bunu yapmayın

Nişanlılık sürecinde dinî nikâh kıymaktan sakınmalıdır. Resmî nikâh işlemleri bitmeden, düğün zamanı gelmeden bunu yapmanın birtakım problemlere yol açtığı birçok olayda tecrübe edilmiştir. Özellikle bu durumda genç kız ve ailesi zarar görmektedir.

Nişanlılık dönemi evlilik dönemi demek değildir. Müslüman kız ve erkek sanki nikâh varmış ve evliymiş gibi baş başa kalma, el ele tutuşma ve beraber seyahatlere çıkma gibi durumlardan kaçınmalıdırlar. Şunu asla aklınızdan çıkarmayın, nişanlılık döneminde ne kadar Allah azze ve celle’nin hudutlarına dikkat edilir ise evlilik de o kadar bereketli ve huzurlu olur. Bunun tam tersi de evlilik öncesi tüm sınırlar çiğnenirse o evlilikte mutluluk o kadar uzak hâle gelir.

Evlilikte yaşanılması gerekenler nişanlılıkta yaşandığında eş adayları arasında sır perdesi kalkmış ve geriye bir saygınlık kalmamıştır. Nişanlı kimselerin, nikâh olmadığı için kimsenin olmadığı bir yerde baş başa kalmaları doğru değildir. Rasulullah sallellahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyuruyor: “Bir kadınla bir erkek bir yerde baş başa kaldıklarında üçüncüsü şeytandır.” (İbn-i Hanbel, Müsned, I, 227; III, 339)

Üçüncü şahıslar

Kayınvalidelerin, teyze ve hala gibi üçüncü şahısların yanlış telkinleri ve her şeye müdahale etmeleri nişanlılık döneminde sıkıntılara sebebiyet veren faktörlerdendir. Anne-baba başta olmak üzere aile büyüklerinin dualarını almak, onların nasihatlerini dinlemek ve tecrübelerinden istifade etmek elbette çok önemlidir. Gençlerin bu anlamda büyüklerine saygıda kusur etmemeleri gerekir. Lakin bazı kişiler gerçekten gençlerin her şeylerine anlamsız müdahale edebiliyorlar. Hatta bu sebepten dolayı ayrılan gençler oluyor. Elbette bunun da bir vebali vardır. Böyle bir durumla karşılaşan gençlerin dengeyi çok iyi kurmaları gerekiyor.

Çok gidip bıktırmayın, hiç aramayıp şüphe düşürmeyin. Görüşmelerde bir sınır olmalı elbette. Aşırı gidip gelmeler bir ölçü içinde hareket etmeyenlerin arası bozulabilir. Bunun tam tersi hiç arayıp sormamak karşı tarafı şüphede bırakabilir. 8) İmkânı olmadığı hâlde çok pahalı hediyeler almak doğru değildir. Düğünden sonra bunların devamı gelemeyeceği için ölçülü davranmakta fayda vardır. Az masrafla küçük de olsa alınan hediye yeterlidir. Sevginin değeri; hediyenin küçüklüğü, büyüklüğü, kalitesi ve fiyatıyla kıyas edilmez. Önemli olan hatırlamak ve hatırlanmaktır.

Bizim maalesef “el âlem” diye bir de derdimiz var! Gençler, Allah’ın rızasına uygun hareket ederek davrandıklarında karşılarına bu çıkıyor: “İnsanlar ne der?” Çevrenin, komşuların, akrabaların ve dostların istediği gibi hareket etme mecburiyeti veya onların onayını alma telaşı. Mesela eşya alımında israf etmeyecekler, düğünlerini İslami ölçülere göre yapacaklar vs. ama birileri araya giriyor, “Şöyle olsun böyle olsun…” diye.

Neticede gençleri istemedikleri bir duruma zorla getiriyorlar. Şunu bilelim ki herkesi razı edemeyiz, biz Rabbimizin rızasını hedeflemeli ve ona göre davranmalıyız. Mesela birileri bizi alkışlayacak ve günlerce düğünümüz hakkında hayranlıkla konuşacaklar diye yıllar sürecek gereksiz borçların altına girmeye gerek yoktur.

Abdülkerim Temizcan/ İrfanDunyamiz.com

  • Öğrendiklerimiz
  • Evlilik eğitimi almalıyız.
  • Evlilikle ilgili kitaplar okuyarak evliliğe hazırlamalıyız.
  • İstişare ihmal edilmemelidir.
  • Kalp şüphe içindeyse istihare yapılır.
  • Duayı ihmal etmemeliyiz.
  • Anne babamızın duası ve rızasını almalıyız.
  • Kendi karakter yapımızı bilmeliyiz.
  • Eş adayından beklentilerimizi tespit etmeliyiz.
  • İlk görüşmede sevgi ve ahlaka bakılır.
  • Evlenecek kişi sabırla hareket etmeyi öğrenmelidir.
  • İktisatlı olmak evlilik için önemli hazırlıklardandır.
  • Nişanlılık dönemini çok uzatmamak gerekir.
  • “İnsanlar ne der?” demeden önce, “Rabb’im ne der?” diye bir kaygımız olmalıdır.
  • Lüks ve israftan sakınılmalıdır.
  • Nişanlılık dönemi nikâh olmadığı için helal ve meşru şekilde nişanlılar görüşmeli. Haramdan uzak durmalılar.
  • Nişanlılık döneminde resmî nikâhtan önce dinî nikâh yapmak doğru değildir.
  • Nişanlılık dönemindeki görüşmelerde ölçülü hareket etmek gerekir.

Adab-ı Muaşeret

Sosyal hayattaki edep ve görgü kurallarına dair yazılar okumak için tıklayın.

Şahsiyet Gelişimi↗

Müslümanca hassasiyetlerle yazılmış kişisel gelişim yazıları okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Bize nasıl kıydınız?

Bir otobüs yolculuğundayım, yolcuların birçoğu uyuyor. Önlerindeki ekranlardan akan pislikleri izleyerek günah bataklığına batanlar da …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.