İrfan Dünyamız Kendi İrfanımızı Keşfet!
İlim Yolcuları İçin Temel Dini Metinler 5
Hasan el Basrî’nin Ömer bin Abduaziz’e Mektubu MUHAMMED EBU ZEHRA
“Ey müminlerin emiri! Şunu bil ki, Cenab-ı Allah, adil imamın yoldan çıkanları yola getiren, haksızlara engel olan, bozulanları düzelten, zayıflara güç veren, mazlumların hakkını koruyan ve yardım isteyenlere el uzatan bir kimse olmasını, dilemiştir.
Ey Müminlerin emiri, adil imam, develerine şefkatle davranan, onları en güzel otlaklarda güden, onları tehlikeli yerlerden uzak tutan, yırtıcı hayvanlara karşı onları himaye eden, sıcağın ve soğuğun şiddetinden onları koruyan bir çobana benzer.
Ey müminlerin emiri! Adil, imam, çocuklarını küçükken besleyen, büyüdükleri vakit eğiten, hayatta iken çalışıp kazanarak, öldükten sonra onlara mal bırakmaya çalışan duygulu bir babaya benzer.
Ey müminlerin emiri! Adil imam, çocuğunu karnında güçlükle taşıyan, onu güçlükle doğuran, küçükken onu özenle besleyen, rahatlığıyla rahat bulan, onu emziren, sonra onu sütten kesen ve sağlığıyla sevinen, acılarıyla ızdırap duyan, ince ruhlu, şefkatli bir anneye benzer.
Ey müminlerin emiri! Adil imam, yetimlere vasilik yapan, yoksulla himaye eden, küçüklerini yetiştirip büyüklerine yardım eden bir koruyucuya benzer.
Ey müminlerin emiri! Adil imam, organlar arasında bulunan kalbe benzer. Kalp düzgün olunca, diğer organlar düzgün olur. Kalp bozulunca, diğer organlar da bozulur.
Ey müminlerin emiri! Adil imam, Allah ile kulları arasında bir vasıtadır. Allah’ın sözünü dinler ve kullarına dinletir. Allah’a boyun eğer ve kullarına da boyun eğdirir.
Ey müminlerin emiri! Sakın, şu köle gibi olma ki, efendisi ona güvenerek malını ve ailesini ona emanet etmiştir. Köle ise, malı saçıp savurmuş, aileyi başıboş bırakmış ve böylece aileyi de malı da perişan etmiştir.
Ey müminerin emiri! Şunu bil ki, Allah Teala Kötülüklere ve ahlaksızlıklara engel olmak için “ceza hukukunu” indirmiştir. Bu hukuku yürüten kişinin, bunları yapması hiç uygun olur mu? Yine Allah Taalâ, kulları hayat bulsun diye “kısas”ı indirmiştir. İnsanlar için kısası uygulayan kişinin, insanları öldürmesi hiç uygun olur mu?
Ey müminlerin emiri! Ölümü ve ölümün ötesini hatırla. Ölüme karşı kimsesiz ve yardımcısız olduğunu düşün ki, ölümden sonraki “büyük gün” için hazırlık yapasın.
Ey müminlerin emiri! Şunu iyi bil ki, sen şu anda bulunduğun yerden başka bir yere gidecek ve orada uzun süre kalacaksın. Tüm dostların senden ayrılacak ve seni oraya yalnız gönderecekler. O halde, sen de orada sana arkadaşlık yapacak şeyler hazırla. “O gün, kişi kardeşinden, anasından, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacaktır.” (Abese Suresi, 34-36)
Ey müminlerin emiri! Şunu da hatırla ki; “Kabirlerdeki ölüler diriltilip çıkarıldığı zaman, kalplerde olanlar açığa çıkarıldığı zaman ….” (Adiyât Suresi, 9-10) tüm sırlar ortaya çıkacaktır. Amel defterleri de “küçük-büyük demeden her günahı sayacaktır.” (Kehf Suresi, 49)
Ey müminlerin emiri! Şimdi sana mühlet verilmiştir. Ecel gelip ümit kapıları kapanmadan önce, sakın ola ki, ey müminlerin emiri, cahiliye hükümleriyle hükmetmeyesin ve müminlere karşı zalimlerin yolunu tutmayasın! Sakın ola ki, müstekbirleri “mustaz’aflara” musallat etmeyesin! Çünkü müstekbirler; “Bir mümine karşı ne ahit, ne anlaşma tanırlar.” (Tevbe Suresi, 10) Eğer öyle yaparsan, kendi günahlarına günah ve kendi ağırlığına ağırlık katmış olursun. Gerçekte senin için yoksulluk sayılan nimetlerle zevk sürenler ve ahirette erişeceğin nimetlerin kaybolmasına vesile olan güzellikleri dünyada iken tüketenler, seni aldatmasın. Bugünkü gücüne değil, yarınki gücüne bak! Yarın, sen ölümün elinde esir olarak, meleklerin, nebilerin ve rasûllerin arasında Allah’ın huzuruna varacaksın. “O gün bütün yüzler, diri ve kaim olan Allah’a yönelmiştir.” (Tâhâ Suresi, 111)
Ey müminlerin emiri! Ben, her ne kadar öğütlerimle, benden önceki akıllı insanların seviyesine ulaşamadımsa da, senden şefkat ve nasihati esirgemedim. Bu mektubumu, sevgilisinin iyileşmesini umarak ona tatsız ilaçlar veren bir aşığın ilacı gibi değerlendir.
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun, ey müminlerin emiri!”
(Muhammed Ebu Zehra, Mezhepler Tarihi, Çeviren: Sıbğatullah Kaya, s. 94, 95)
İrfanDunyamiz.com/ Kaynak Metinler
