Yine yine yeniden bir dahi aşk ile… Hem dünyalık maişetini kazanıp hem de hesapsız, riyasız sevebilen çocuklarla uğraşmak işlerin en güzeli olsa gerek. Aklımda kalan bazı güzellikleri yazayım ki meramımı daha iyi anlatmış olayım.
Bir öğrencime 100 den “geri geri” say demiştim de yavrucuk sırtını sınıfa dönmüştü…
“Sınavda 41. sayfaya kadar sorumlusunuz” dediğimde; “41 de var mı örtmenim?” diyen çocuğa; “Sen söyle; 41 de olsun mu?” dediğimde; “Ne fark eder bi sayfa değil mi; olsa ne olur, olmasa ne olur?” demişti.
“Bugün sınavımız var müsaade edin de çalışalım” diyen öğrencime; “Akşam kaç saat çalıştıysan o kadar süre de ben vereyim” dedim. “O zaman derse devam edeceğiz çünkü ben hiç çalışmadım” demişti…
“Erken seçim” lafını tv’den duyup gelen, bana “Örtmenim erken seçim olunca buvam gil biz uyanmadan oy vermeye mi getcekle beee?” diyen bir tosba ile de aynı ligde mücadele etmiştim
Doktorun kendisine koyduğu “orta kulak iltihabı” tanısını “ortaokul iltihabı” şeklinde anlayıp bana “o doktor da kafadan sallıyor. Ben ilkokuldayım; ortaokul iltihabı olmuşsun diyor” diyen bir tıp fenomeni ile de aynı havayı teneffüs etmenin bahtiyarlığını yaşadım.
Sınıfta yazısı en güzel olanı tahtaya kaldırıp “Az önce deftere yazdığımız cümleyi tahtaya, bakmadan yaz” dediğim öğrencimin tahtadaki yazısı beni şaşırtmıştı…” Çocuuuum sana NE oldu; deftere güzel güzel yazarken burada mahvettin” dediğimde: “Bakmadan yaz dedin; ben de gözlerimi kapadım” demişti
Sürekli kendisini “goca sıpam” diye sevdiğim öğrencime; meslekler konusunu işlerken; “Büyüyünce ne olacaksın?” diye sorunca; “Galiba eşek olurum” demişti. Ben de: “O nereden çıktı gııı?” demiştim de “Bana hep goca sıpa diyorsunuz; sıpa büyüyünce eşek olma mııı?” diyerek 90+5 ‘te attığı golle ligde kalmayı başarmıştı.
Bahçede dolaşırken, “A’dan sonra hangi harf var?” dediğim bir çocuk; “Diğer harflerin hepsi” demişti de far avında gözüne projektör tutulmuş tavşan gibi olduğum yerde çömeşip kalmıştım…
Kesirler konusunu anlatırken tahtaya çizdiğim somun ekmeğin ne olduğunu sordum. söz alan öğrencim; “Pazar ekmegi” deyince (halbu ki benim aradığım cevap bütün ekmek iken) “sever misin?” dedim. “Olsa 40 tane bilenek yerin” deyince küflenmiş cıvata gibi yerimden kıpırdayamamış; kendi eksenimde boşu boşuna dönüp kalmıştım.
İlk günkü aşkla yeniden bismillah!
Halil Ünver/ İrfanDunyamiz.com
BENZER YAZILAR