Ahmet Yıldız hocaefendi izin kullanmazdı

Hafızlığı on bir yaşında babasının yanında tamamlayan ve hafız olduktan sonra her gün kuşluk vaktinden başlayarak ev ev dolaşıp bütün evlerde ezbere mukabele okuyan Mustafa Yıldız Hocaefendi, bir süre sonra babası gibi imam hatip olur. Aşkale Merkez Camii‘nde başladığı imam hatiplik görevini otuz üç yıl sürdürerek, Erzurum Sıvırcık Camii‘nden emekli olan Hocaefendi, görevine, oturduğu apartmanın mescidinde hem talebe okutup hem de vakit namazı kıldırmak suretiyle yirmi beş sene devam eder.

Güzel ve gür sesiyle tanınan Hafız Ahmet Hocaefendi, değişik bölgelerde imam olarak görev yapar ve gittiği her yerde mutlaka hafız yetiştirir. Küçük de olsa Kur’an kursu olarak kullanılabilecek bir mekanda hafız yetiştirmeye hiç ara vermeyen ve sabah gençlere, öğleden sonra hafızlık talebelerine ders veren Ahmet Yıldız Hoca, günün tamamına yakınını Kur’an-ı Kerim’i öğretmeye ve okumaya ayırır.

Sürekli gayret

Hocaefendinin dokuz çocuğu ve elliye yakın torunu var. Hatta hayattayken torununun torununu bile gördü. Hayatını Allah yoluna adamış, dilinden, elinden ve ağzından Kur’an kelamı eksik olmamıştır.

Hafız Ahmet’in en beğenilen özelliklerinden birisi de ziyaretine gelenlerle dünya kelamı olarak sadece üç beş kelime konuşması, sonrasında ise sürekli Kur’an-ı Kerim okuması veya gelenlere okutmasıdır.

Çocukları onun bir başka özelliğini de şöyle anlatırlar: “Her namaza ayrı abdest alır, namazını hep vaktinde ve ayrı abdestle kılar. Bu yaşına kadar teheccüt, kuşluk ve evvabinleri geçirdiği vaki değildir. İlerlemiş yaşına ve adeta santim santim ilerlemesine rağmen teheccütler ve evvabinler dahil mutlaka yeni abdest alır.

Otuz üç yıl görev yapan Hafız Ahmet Hocaefendi hiç izin kullanmadan emekli olur. Hocaefendi ayrıca uzun yıllar hatimle teravih namazı kıldırmıştır. Birçok kez hac ve umreye gitmesine rağmen, görevli olmayı arzu etmez ve hep kendi ücreti ile gider.

Hafız olun!

Torunlarından hafızlık yapanların bulunması onu mesrur ediyor. “Kendimden sonra gelecek çocuklarımdan ve torunlarımdan mutlaka bir hafızın çıkmasını istiyor ve bunu tavsiye ediyorum” diyen Hafız Ahmet Hoca’nın çocuk ve torunlarındanda hafızlar mevcuttur.

Hafız Ahmet Hocaefendi’ye göre yetiştirdiği en önemli hafızlardan bir tanesi görme engelli olan öğrencisidir. Gençliğinde Hoca’nın yanına gelmiş ve hafızlığını yapmış olan bu hafız hakkında Hocamız şöyle derdi: “Ona kelime kelime okuturdum, hemen hafızasına alırdı. Ayrıca diğer arkadaşları da ezberleyeceği sayfayı ona okurlardı.”

Alvarlı Efe Hazretleri ile tanışmış çok sohbetlerinde bulunmuş. Zamanın alimleri, Solakzade ve Sakıp Efendi gibi hocaefendilerin muhabbetlerinde bulunur.

Ezan Arapça okunmaya tekrar başladığı gün Erzurum’da çok yerlerde kurban kesildiğini ve Erzurum halkının gözyaşları ile sokaklara akın ettiğini yine kendisi de gözyaşları ile anlatır.

Babasına düşkündü

Hafız Ahmet Hocaefendi’nin yanında babasının yeri ise bambaşkadır. Babası Hacı Mustafa Hocaefendi aynı zamanda onun hafızlık hocasıdır.

Babası Erzurum’da başı açık hanımlar gezmeye başlayınca Rabb’inden gözlerini alması için dua eder. Ömrünün son yedi yılını âmâ olarak geçirir fakat camiye gidip cemaate devam eder.

Hep diz üstü oturur hiç ayaklarını uzatmazmış. “Babam tam bir edep insanı idi” diyor ve ekliyor: “Evliyaullah’tan bir zat idi. Ben çocukken gece uyanır bakardım ki annem bir tarafta babam bir tarafta tesbih çekiyorlar.”

Babasına karşı çok ciddi bir bağlılık hisseden Hafız Ahmet Hocaefendi babasını rüyada göremeyince çok mahzun olur ve adeta o gün yüzü gülmez. Son zamanlarda babasını rüyada kendisine; “Artık yeter gel” dediğini ifade ediyor.

Makalelere hatta kitaplara sığmayacak bir hayat yaşayan, ömrünü Kur’an’a hizmete adayan Hafız Ahmet Yıldız Hocaefendi’nin hayatı günümüz hocaları için çok güzel örneklerle doludur. Allah Teâlâ ondan ve yetiştirdiği neslinden razı olsun.

Talebeleri tarafından; “Kur’an okumaya ve namaz kılmaya aşık idi. Bunları yapmaktan hiç bıkmazdı” şeklinde anlatılan Ahmet Yıldız Hocaefendi Kur’an ayında Hakk’ın rahmetine kavuştu. Cenazesi 16 Temmuz Perşembe 2015 günü Gürcü Kapı Camii‘nden kaldırılmıştır.

Yusuf Karadaş/ İrfanDunyamiz.com

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

İz bırakan mal müdürü Neşet Özerdem

Bir mal müdürü düşünün, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde görev yapmış ve her gittiği yerde iz bırakmış. …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.