İslam büyüklerinden inciler…

Muhaddis Süfyân bin Uyeyne, Tebei Tabiinin büyüklerinden alim, fazıl bir şahsiyet. Onun da bulunduğu bir mecliste namaz kılmanın mekruh olduğu bir zamanda adamın biri namaza duracakken meclistekiler; ”Bu vakitte namaz caiz olmaz.” diye adamı uyarırlar.

Adam şu ilginç cevabı verir: ”Şimdi siz namaz kıldığımdan dolayı Allah’ın beni cezalandıracağını mı söylüyorsunuz?” Bu ifadeyi Sufyan bin Uyeyne duyunca müdahale ediyor ve şu muazzam sözü söylüyor: ”Allah seni namaz kıldığın için cezalandırmaz, Fakat Peygamberinin sünnetine muhalefet ettiğin için cezalandırır.”

Geri döndü

Tabiundan sufi meşreb muhaddis Abdullah bin Mübarek, bir sene hacca giderken bir çöplüğün yanından geçiyorlardı. Orada yerden ölü kuşu alan bir kız çocuğu gördü. Ona halini sordu. O da; “Benden başka bir de kardeşim var. Yoksuluz, bir şeyimiz yok. Üç gündür açız. Biz zengindik, babamızın malı vardı, zulüm ve haksızlıkla malını alıp öldürdüler. Gördüğünüz gibi muhtaç hale düştük” dedi.

Gözleri yaşaran Abdullah bin Mübarek yanındaki bin altından kırkını memlekete dönmek için ayırdı. Kalanın o kız çocuğunun ailesine verilmesini emrederek; “Geri dönüyoruz. Bu seneki haccımız bu olsun.” buyurup, geri döndü.

Biz razıyız

Abdullah bin Ömer, iyi halini gördüğü ve bilhassa namaz kıldığını öğrendiği bütün kölelerini âzat etmeye başlayınca, onların sırf bu maksatla camiye gittiklerini kendisine bildiren dostlarına; “Bizi Allah ile aldatmak isteyenlere aldanmaya razıyız” diye cevap vermiştir.

Yine Abdullah bin Ömer’den güzel bir örnek davranış. Peşine takılarak kendisine hakaret eden bir adama ağzını açıp tek kelime söylememiş, sadece evine girerken, “Ben ve kardeşim Âsım kimseye sövmeyiz” demekle yetinmiştir.

Görevden alır

Hazreti Ömer radıyellahu anh halife olduktan sonra İslam ordusunun komutanı, komutan olarak girdiği her savaştan galip olarak çıkan Hazreti Halid bin Velid radıyellahu anh’ı Kudüs fethinden önce görevden azleder. Bu kararı kamuoyunu rahatsız eder, insanlar böyle başarılı bir komutanı niye görevden alıyor diye söylenmeye başlar. Ama Halife kararından dönmez. Kararın tebliği için Medine’ye dönen Hazreti Halid’e de şu konuşmayı yapar:

“Yâ Halid, sen benim yanımda çok değerlisin ve seni çok severim. Ben seni bir öfkenden, ya da ihanetinden dolayı azletmedim. Fakat insanlar seni o kadar büyüttüler ki, Allah’ı bırakıp sana tevekkül edeceklerinden, zaferlerin sebebini senden bilmeye başlayacaklarından korktum. Ben onlara, bütün bu başarıların Allah’tan geldiğini, koltuk sahiplerinin gelip geçici olduğunu, Bâkî olanın ise Allah olduğunu bilmelerini istediğim için böyle hareket ettim”

Halife Hazreti Ömer‘in bu hassasiyetini gören Halid bin Velid, Medine‘de kalabilme imkânı olmasına rağmen, ordusuna dönerek, yeni komutan Ebu Ubeyde bir Cerrah‘in maiyetinde cihada devam etmiştir.

Arş titredi

Sa’d bin Muaz‘ı bilir misiniz? O’nun hocası Mus’ab bin Umeyr‘i? Sa’d binMuaz Medine’nin Evs kabilesinden. Peygamberimiz Mus’ab’ı Medine’ye tebliğci olarak gönderir. Genç Musab ona o kadar tesir eder ki Müslüman olur. Sonra kabilesinin karşısına çıkar; “Bütün kadınınızla erkeğinizle Müslüman olmadıkça sizinle konuşmayacağım” diye yemin eder.

Bunun üzerine tüm kabilesi Müslüman olurlar. İşte o Sad, öyle mesafe alır ki imanında, Hendek Harbi’nde yaralanıp bir ay sonra vefat ettiğinde Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem; ”Arş Sa’d’ın ölümü için titredi.” buyurur. Ya Rabbi, nasıl bir iman ve sadakat ki arşı titretiyor. Selam sana ey arşı titreten Sa’d bin Muaz!

Sami Büyükkaynak/ İrfanDunyamiz.com

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Bize nasıl kıydınız?

Bir otobüs yolculuğundayım, yolcuların birçoğu uyuyor. Önlerindeki ekranlardan akan pislikleri izleyerek günah bataklığına batanlar da …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.