Çocuklar sevgiyle büyür…

Çocuk, aile bahçesinin nadide gülüdür. Bu gülün yetişmesi, gelişmesi gerekir. Her gülün kendine has güzelliği, kokusu ve ahengi vardır. Çocuğun kendisine, ailesine, çevresine ve bütün bir topluma yararlı olması, olumlu ve dengeli bir eğitim alması ile mümkündür.

Çocuk eğitiminde dikkat edilmesi gereken temel kriterleri şu üç kelime ile özetleyebiliriz: “Sevgi, ilgi, bilgi.” Bu üç kavramın en önemlisi sevgidir. Çocuk için sevgi, su, hava ve ekmek gibi temel bir ihtiyaçtır. Havasız, oksijensiz, susuz ve ekmeksiz kalan bir insanın durumu neyse, sevgisiz kalan bir çocuğun durumu da aynıdır. Mevlana; “Sevgisiz insan, kanatsız kuş gibidir” der.

Gerçek sevgi

Anneler, sadece çocuk doğurmazlar. Onlar, sevgi toplumunu inşa ederler. Çocukların karınlarını doyurdukları gibi, gönüllerini de sevgi ile doyururlar. Onların ruh dünyalarını yaratılış fıtratına uygun olarak inşa ederek, akıl- kalp- mide ve ruh dengesi çerçevesinde geleceğin özlenen neslini yetiştirirler. Bir bilge kişi; “Sevgi, reçetesiz satılan ve hiçbir yan etkisi olmayan kusursuz mükemmel bir ilaçtır” der. Herkese ve her kesime tavsiye edilir.

Sevginin bir takım türevleri olmakla birlikte koşullu ve koşulsuz sevgi olmak üzere iki grupta inceleyebiliriz.

Koşullu sevgi: Belirli beklentileri karşıladığı takdirde sevilmek. Örneğin sınavı kazanırsan sevgiyi hak edersin. Bu tür sevgide kişi bir şey olduğu, bir şeye sahip olduğu ya da bir şey yaptığı için sevilir. Buna koşullu sevgi denir… Bu yanlış bir sevgi türüdür.

Koşulsuz sevgi: Bir şeyi başardığı için veya bir şey olduğu için değil, koşulsuz olarak sevgiyi hak eder. İşte insanın özlem duyduğugerçek sevgi budur. Koşulsuz sevginin en güzel örneği altı evladının vefatına şahitlik eden Sevgili Peygamberimizin Allah’a olan koşulsuz sevgisidir. Yaşadığı musibetler sevgisinden hiçbir şey eksiltmemiştir.

Gölcük depreminde eşini, büyük kızını ve iki kolunu kaybeden Halil Bey şunları söylüyor: “Allah celle celaluh bize iki kolu çalışmaktan öte sevgiyi göstermek için vermiş. Bize verilen iki kolun en mühim görevi sevdiklerine sarılmakmış.

Yüreğimizdeki sevgiyi taşımak için kullanılan elleri, ben dövmekte ve hakarette kullandım. Ey iki kolu sağlam insanlar! En sevdikleri hala yanında olanlar! Durmayın sarılın. Benim protez kollarım, yüreğimi yavruma taşıyamıyor.”

Halil Bey’in bu uyarısına herkes kulak vermeli. Bu sevgi türünde “hayat” vardır.” Kalpten kalbe bir yol vardır” hikmetli sözünde, bu sevgi türü saklıdır.

İlgiye muhtaç

Sevgi, ispat ister o da ilgidir. Sevginin ispatı ancak gösterilen ilgiyle ortaya çıkar. Bir bahçıvan, bahçesinde yetiştirdiği çiçeklere, güllere, meyve ağaçlarına gösterdiği ilgi kadar sevdiğini iddia edebilir. İlgi yoksa sevgi de yoktur.

Ağaçlar ve çiçekler için su ne anlam ifade ediyorsa, çocuklar için de “ilgi” odur. İlgi, ab-ı hayattır, hayat suyudur, can suyudur. Anne-babalar, çocuklarına zaman ayırıp, onlarla dost olmalı, onların sorunlarını problemlerini paylaşarak, hemhal ve hemdert olmalılar.

Hiç kuşkusuz, “Çocuk, dünya hayatının ziynetidir.” Çocuk, ailenin de en güzel meyvesidir. Bu meyvenin, “acı meyve”ye dönüşmemesi için dört başı mamur bir ilgiye ihtiyaç vardır.

Güvenilir bilgi

Bugün gerek ailelerde gerekse okullarda, çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu iki temel parametre, ilgi ve rehberliktir. İlmi bilgiyle donatılmış bir ilgi ve sevgi odaklı bir rehberlikle amaçlanan hedeflere ulaşma sağlanır. Anneler-babalar ve öğretmenler, sorumluluk bilinciyle yakın ilgi ve pozitif rehberlikle çocuklarımızın geleceğini inşa etmede önemli katkılar yaparlar.

İlgi, hiç kuşkusuz bilgi gerektirir. Bilgi kulaktan duyma olmamalıdır. Bilgi, kaynağa dayalı olmalıdır. Kaynağı belli olmayan bilgi, bazen yarardan çok zarar getirir. Bir bilge kişi, “İlim aklı, irfan kalbi ikna eder” der.

İlim ve irfan merkezli bir bilgi, akıl- kalp dengesini ve uyumunu sağlar. Böyle bir bilgi, olayların ve olguların arka planını, hikmet ve gayesini araştıran, inceleyen, sorgulayan ve analiz eden aklı ve kalbi inşa eden mükemmel bir bilgidir.

Güvenilir bilgiyle, çocuklarımızın “aklını ilimle”, “kalbini irfanla” donatan ve “Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler ya bizim ektiklerimizdendir ya da biçmediklerimizdendir” sözünün gerektirdiği sorumluluk bilinciyle hareket eden eli öpülesi bilge öğretmenlere olan ihtiyacı zikretmeden geçemeyeceğiz. Öğretmenlerimiz bu bilinçle, ihtiyaç duyulan temel bilgileri vererek çocuklarımızın zihinsel-düşünsel ve fiziksel gelişimine önemli katkılar yaparlar.

Prof. Dr. Şemsettin Dursun/ İrfanDunyamiz.com

BENZER YAZILAR

Çocuk Eğitimi ↗

Çocuk eğitimini batılı pedagojiyi esas almadan işleyen yazılar okumak için tıklayın.

Aile Okulu ↗

Mutlu evlilik ve huzurlu aile konusunu ele alan seçme yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Halil Atalay hoca yüreklere dokunmuştu…

1959 yılı Ramazan ayının Kadir gecesinde Eskişehir’in Mihalıççık ilçesi Çalkaya köyünde doğdu. İlkokulu Çalkaya Köyü …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.