İlk defa böyle bir cemaatle karşılaştım

Üsküdar Vaizi olarak görevde üçüncü yılımızı doldurduk elhamdülillah. Uzun zamandır sohbete davet eden Yusuf Belge Hocamızın davetine icabet ederek Bugün Cuma vaazına Ferah Merkez Camii’ne gittik. Diğer camilerde görmeye pek alışık olmadığımız birçok manzaranın mevcut olduğu heyecan dolu bir gündü.

Yaz dönemi olduğu için camide Yaz Kur’an Kursu eğitimi vardı ama sıradan bir yaz eğitimi zannetmeyin. Bu minicik camide kayıtlı 300 civarında erkek talebenin olduğunu beyan ediyor Yusuf Belge Hoca. Bu camideki yaz Kur’an kursunu diğer camilerden ayırt eden en önemli ayrıntı ise arzu eden öğrencilerin kış döneminde de Kur’an’ı Kerim derslerine devam ediyor olmaları.

Özverili çalışmalar

Yusuf Hoca bu özverili çalışması ile başta kendi üç evladı (Hafız Ali Emin Belge, Hafız Ahmet Emre Belge, Hafız Necip Fazıl Belge) olmak üzere şimdiye kadar sadece Büyük Çamlıca Ferah Mahallesi‘nde 30 üzeri önceki görev yerleri ile beraber 50 üzeri hafızı mezun etmiş. 20 ye yakın delikanlı bu eğitim sisteminde yetişmiş, stajyer hocalık yapmış ve diyanet işleri başkanlığı bünyesinde İmam Hatip olarak göreve başlamış.

Cami ortamında 300 ü aşkın çocuk Yasin, Tebareke ve Amme cüzünü ezberleyerek imamlık ve müezzinlik seviyesine ulaşmış. Buradaki öğrencilerle birlikte Çocuk Tasavvuf Korosu kurmuş. Daha neler, neler… Bin maşaallah…

Gelelim cuma gününe. 12 Ağustos 2022 saat 11.45’te öğrencilerin dersleri bitti ve teneffüse çıktılar. Meğerse bugün günlerden pizzaymış. Öyle ya çocukların en sevdiği yiyeceklerden bir tanesi. O kadar ki ben sabah evden çıkarken oğlum ve kızıma; “Gideceğim camide yüzlerce çocuk var, pizza ikram edilecek” deyince onlar bile benimle pazarlıksız cuma namazına gelmeyi kabul ettiler.

Günlerden pizza

Mahallenin fırınından gelen enfes pizzalar küçücük avluda sıra olan yavrucaklara bir bir dağıtıldı. Biz de ikramdan nasibimizi aldık. Saat 12.15’de camiye geçtik. Yusuf Hoca ödül kazanan öğrencilere her hafta hediye merasimi yapıldığını söyledi. Sırayla Kur’an’ı Kerim okumaya geçenler, Yasin ezberleyenler, Mülk ezberleyenler, Amme cüzü ezberleyenler hediyelerini aldılar. Yusuf Hoca Kimisine 50, kimisine 100, kimisine 200, kimisine 350 TL mükafat verirken şunları söyledi: “Gençler asıl mükafatı Rabbimizden alacaksınız, bu da size bereket olsun niyetiyle küçük bir hediye”

Caminin içi hınca hınç çocuk doluydu. Sohbete başladığım esnada caminin dolu olduğu -hem de çocuklarla- tarihi bir günü yaşıyordum. 45 dakika boyunca heyecanla, aşkla onlara hem sohbet ettim, hem sorular sordum hem de cevaplar aldım. İnteraktif bir cuma sohbeti oldu. Tabi ki ufaklıkları böyle bir ortamda zapt etmek kolay değildi. Çok yorucu ama bir o kadar da keyifli bir sohbetti.

Cumayı kıldırdıktan sonra Yusuf Hocanın imam odasına gittik. İmam odası deyince 20-30 metrekare genişliğinde avangarde takımın olduğu bir oda aklınıza gelmesin. 3-4 metrekarelik odada çocukların ilgisini çekebilecek her şey mevcut. Kek ve meyve suyunun olduğu imam odasını birçok camide gördüm ama uzaktan kumandalı arabanın hediye edildiği bir cami ilk defa görmüş oldum. Erkek ve kızların için ayrı ayrı, çeşit çeşit oyuncaklar….

Yani bu dertli hocaefendi camiyi bir eğitim yuvası haline getirmiş, her şeyi çocuklara göre dizayn etmiş. Tabi ki odacığın duvarındaki Başarı ve Üstün Başarı Belgeleri dikkatimden kaçmadı. Taraklı Kaymakamlığı, Hendek Kaymakamlığı ve Üsküdar Kaymakamlığı… Kısacası bütün görev yerlerinde sevilmiş, sayılmış onurlandırılmış… Mevlam asıl mükafatı cennetinde cemaliyle ikram eylesin.

İkramlar bitmedi

Cuma bitti ama ikramlar hâlâ bitmedi. Cuma namazı kılan minikler dondurmalarını alıp evlerine gittiler. Biz de caminin altındaki gençlik merkezine indik . 2 adet salon ve bir mutfakla hizmet veren bu gençlik merkezi cıvıl cıvıldı. Yusuf Belge Hoca’nın kış döneminde okuttuğu yetişkin hafız öğrenciler Cuma sonrası burada yemek yiyor, çay içiyor, hem oyun oynuyor hem de muhabbet ediyorlardı.

Sabahtan öğlene kadar yorulmuş olan Hocamıza yardımcı olarak yanında vazife yapan bu gönüllü gençler; adeta peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin çevresindeki genç sahabeleri andırıyordu. Gençlik merkezinde yine çocukların hoşuna gidecek langert ve PlayStation gibi birçok eğlence araçları vardı. Gençler, çocuklar buraya geliyor hem Kur’an-ı Kerim okuyorlar, hem camiyi seviyorlar, hem de burada vakitlerini meşru eğlencelerle eğlenerek geçiriyorlardı. Aynı zamanda bu mekan; kış döneminde hafızlık, musiki gibi derslerin yapıldığı bir merkezdi.

Yusuf Belge Hoca çocuklarla ve gençlerle iletişimi çok kuvvetli, onların seviyesine inerek onların dilinden konuşabilen, yeri geldiğinde şakacı yeri geldiğinde ciddi bir Hocamız. Kendi evlatlarını da bu zamanda hafız, ahlaklı ve başarılı birer delikanlı olarak yetiştirmesi zaten bunun en güzel kanıtı. Sadece çocuklarla değil yetişkinlerle , cami cemaatiyle olan irtibatı da bir o kadar güçlü olacak ki; 10 yıldır aynı camide hizmet etmenin mutluluğu gözlerinden okunuyor.

Ve final

Bu güzel günü birlikte çay içerek, dertleşerek ve muhabbet ederek tamamladık. Zira Yusuf Hoca sabahtan öğlene kadarki yorgunluğunu öğleden sonra içtiği bir demlik çay ile atıyormuş.
Yaşadığımız toplumda ve dünyada her geçen gün birçok kötülükle, eşi benzeri görülmemiş, duyulmamış yepyeni fitne ve fesatla karşılaşırken böyle müstesna bir gün geçirmek bana çok iyi geldi. Umutlarım tazelendi.

Gençlerimizin ateş çukurlarından kurtulup cennet bahçelerinde açacak bir çiçek olması için omuzlarımızda ne kadar ağır bir yük olduğunu yeniden fark ettim. Bu gayretli çalışmalarından dolayı kıymetli Yusuf belge Hocamıza, ailesine, evlatlarına, bu hizmetlere destek veren hayır sahiplerine, hademe-i hayrata ve emeği geçen bütün müminlere çok dua ettim.

Mevlam her mahalleye böyle imamlar, böyle camiler, böyle gençler nasip eylesin. Mevlam, bizi düştüğümüz yerden yeniden kalkmaya muvaffak kılsın. Mevlam gözümüzün önünde yitip giden, savrulan yavrularımıza uzanan bir el olmayı bize nasip eylesin. Mevlam bizi bu dinin gönüllüsü kılsın. Amin.

Mustafa Çınar/ İrfanDunyamiz.com

• Beyefendi bir şair Bahattin Karakoç…
• Bir mektup bıraktık okunur mu bilmem…
• Dişçi Mehmet Efendi benimle ilgilendi…
• İtikadi bir mesele olarak laiklik…
• İrfan ehlini nasıl tanırız?