Çok değil, yaklaşık elli yıl öncesi, anne babaların görevi; basitçe, çocuğu okul için hazırlamak, onu okula götürmek, devamlarını kontrol etmek ve ödevlerin düzenli olarak yapılmasını sağlamaktı. Öğretmenlerin görevi de öğrenciye bilgiyi sunmak ve alıştırmalarda onlara yardımcı olmaktı. Bunlar artık yeterli görünmüyor.
Bunun belli başlı iki sebebi olduğunu söyleyebiliriz: Biri, öğrencilerde derslere karşı ilgisizlik ve çalışma isteksizliği, diğeri hayatta başarılı iş ve kariyer sahibi olmanın güçleşmesidir. İşte bu nedenle, anne babalar ve eğitimciler olarak öğrencilerin akademik başarılarını sağlamak için yeni yöntemler geliştirmek zorundayız.
Anne babalar, çocuklarının eğitimi ile ilgili şu husulara dikkat etmelidir:
Okul ile uyumu
- Çocuğun okula uyum ve başarısı, anne babanın onu yetiştirmedeki başarısının bir ölçüsüdür.
- Genel anlamda eğitim, evde ve okulda ortaklaşa yürütülür. Bu nedenle anne baba, imkânlar ölçüsünde çocuğu öğrenim hayatında takip etmelidir.
- Okullar eğitim kurumlarıdır, ancak okula başlamakla, anne babalar, eğitici görevini tamamen öğretmene aktardıklarını düşünmemelidir.
- Öğretmenlerle sıkı bir işbirliği kurulmalıdır. Veliler okulda yapılan toplantılara mutlaka katılmalıdır.
- Çocuğun okula devam durumu yakından izlenmelidir.
- Çocuğun okul dışındaki arkadaşları kontrol edilmeli, sigara ve uyuşturucu kullanımından uzak kalması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
- Çocuğa yeteri kadar harçlık verilmelidir. Harçlığı, önce günlük sonra haftalık olarak verilebilir. Fazla harçlık vermek de hiç vermemek kadar zararlıdır, harçlık konusunda aşırıya kaçmamalıdır.
Çocuk bakımı
- Çocuğun sağlık durumu ile yakından ilgilenilmelidir.
- Temizliğine ve kılık kıyafetine özen gösterilmelidir.
- Düzenli beslenmesine edilmelidir. Yemeklerinin zamanında yedirilmelidir.
- Sabah kahvaltısı yaptırmadan çocuklar asla okula gönderilmemelidir.
- Mümkün olduğunca kahvaltı ve akşam yemeğinde tüm aile bireylerinin birlikte olmalıdır.
- Çocuğun, erken yatıp erken kalkmasına özen gösterilmelidir.
- Televizyona sınırlama getirilmelidir. Ancak bu zor kullanarak değil ikna ederek gerçekleştirilmelidir.’
Çocuk ve özgüven
- Çocuklara iyi davranıldığında, saygı gösterildiğinde, cesaretlendirildiğinde, yüksek seviyelerde güdülenme kendiliğinden gelişecektir.
- Ailelerin çocuklara beğenmedikleri yönleri kadar beğendikleri, takdir ettikleri tarafları da söylemesi gerekir.
- Çocuklarınız için cesaret verici bir söz ya da ses tonunun, omuza bir el dokunuşunun bile çok önemi vardır.
- Çocukların anlattıklarının dikkatle dinlenilmeli, dinlerken göz kontağı kurulmalıdır.
- Çocuklar, kardeşleri veya başka çocuklarla kıyaslanmamalıdır.
- Çocuk sık sık ve olur olmaz her yerde eleştirilmemelidir. Hele başkalarının yanında asla azarlanmamalıdır.
- Çocuğun her isteğinin yerine getirilmesi doğru değildir. Her istediği yapılan, her istediği alınan çocuk, doyumsuz olur ve hiçbir şeyden mutlu olmamaya başlar.
- Çocukların huysuzluklarına karşı sabırlı, soğukkanlı ve anlayışlı olunmalıdır.
- Onların çocuk oldukları hiç unutulmamalı, oyunlarına asla engel olunmamalıdır.
- Hepsinden önemlisi, çocuklarımızı sadece gönülden sevmek yerine onlara sevgimizi göstermeliyiz. Sevgimizi, güzel sözlerimizle, güler yüzümüzle, bazen tatlı sürprizlerimizle, hediyelerimizle, dokunarak, öperek, okşayarak, kucaklayarak, birlikte gezerek, oynayarak kısaca onlarla ilgilenerek gösterebiliriz.
Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın/ İrfanDunyamiz.com
Çocuk Eğitimi ↗
Çocuk eğitimini batılı pedagojiyi esas almadan işleyen yazılar okumak için tıklayın.
Aile Okulu ↗
Mutlu evlilik ve huzurlu aile konusunu ele alan seçme yazılar okumak için tıklayın.
BENZER YAZILAR