Sünnete dair yazılar arşivi

SÜNNETİN ÖNEMİNE DAİR YAZILARI TOPLUYORUZ

Malum olduğu üzere son yıllarda müslüman görünümlü din düşmanları, Efendimiz aleyhis selatü ve selam’ın sünnetine karşı sistematik bir savaş veriyorlar. Sünneti gözden düşürmek için akla hayale gelmedik söylemlerle insanların akllarına çeşitli şüpheler sokmaya çalışıyorlar.

İslam’ın hangi kalesine doğru hücum yapılıyorsa bizim o alanı boş bırakmamamız gerekiyor. Bu anlamda sünnetle ilgili yapılan aydınlatıcı çalışmalar günümüzde daha da fazla önem arz ediyor.

Bizler de dinkulturuatolyesi olarak, konunun önemine binaen güvenilir ilim adamlarının sünnet-i seniyeye dair yazmış oldukları kıymetli yazıları bu sayfada arşivlemek istedik. Bu yazıları paylaşarak insanların sünnet konusunda güvenilir bilgi sahibi olmalarına yardımcı olabilirsiniz.

İşte sünnet ile ilgili derlediğimiz yazılar:

1 Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir/ Sünneti diri ve canlı tutmalıyız

Yüzyıllar, bin yıllar gelip geçer. Devirler, çağlar birbirini kovalar. Bin bir emekle yapılan planlar, programlar eskir. Müslümanların değişmeyen tek hedefi vardır: Dini Allah’ın istediği gibi yaşamak için Resûl-i Ekrem’in sünnetini canlı tutmak. Çünkü gerçek din Peygamber aleyhis selâm‘ın getirdiği ve yaşayarak yorumladığı dindir.  DEVAMI

2 Dr. Mehmet Sürmeli/ Sünnet inkarcılarına cevabımdır

Hadis ve sünneti Kur’an’dan ayrı düşünmek mümkün değildir. Peygamber Efendimize beyan hakkını layık görmeyenler, kendilerinde bu hakkı görebilmekteler ve hadis-sünneti reddederek veya “yorumdur” diyerek küçük düşürmekteler ve kendileri işlevsel, sahte peygamberlik iddiasında bulunmaktadırlar. DEVAMI

3 Prof. Dr. Zekeriya Güler/ Hadis ilmi deyip geçmeyin

Hz. Ali radıyellahü anh’ın da öğrettiği bir hikmet var: “Bilesiniz ki, insanlar ortaya koydukları maharetlerle temayüz ederler; iyi, güzel ve sağlam eserlerle tanınırlar. Her insanın değeri, sergilediği kaliteli iş ve güzel eserle ölçülür. O halde (hakikatin vuzuha kavuşması için) konuşun (ve yazın) ki, değerleriniz ve seviyeleriniz ortaya çıksın!” DEVAMI

4 Prof. Dr. Mehmet Görmez/ Kur’anla sünnetin arasını ayırmayın

Allah vahyini yıldızlarla göklere yazabilirdi ve herkes okuyabilirdi. Vahiy bir teoriler manzumesi olarak insanlar tarafından istismar edilmesin diye Allah, Hazreti Adem‘den itibaren vahyi yaşanacak bir hayata dönüştürmek için insanlar içinden seçtiği seçkin bir Peygamber marifetiyle vahyi bildirmeyi kanun olarak kabul etti.  DEVAMI

5 Dr. Murat Kaya/ Sünnet hafife alınamaz

Rasûlullah sallellahü aleyhi ve sellem, Asr-ı Saâdet’te yaşayan ashâb-ı kirâm için ne anlam ifade ediyor idiyse, bugün bizim için de aynı mânâyı ifade etmektedir. Cenâb-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’i onunla göndermiş ve ona Kur’an’ı tebliğ ve tefsir etme vazifesi vermiştir.Allah Rasûlü sallellahü aleyhi ve sellem de Kur’an’ı en emîn bir şekilde ümmetine tebliğ etmiş, onu sözleri ve hayatıyla tefsir etmiştir. DEVAMI

6 Prof. Dr. Faruk Beşer/ Sünnetin kültürle ne alakası var

Sünnet İslam’ın temel kavramlarından ve temel kaynaklarından biridir. Sözlükte yol yordam, tarz, uygulama gibi anlamlara gelir. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır dediğimizde anlatılan budur. Mesela Allah’ın da bir sünneti vardır dendiğinde, O’nun da eşyaya ve olaylara, oluşa ve fesada, insanların duygu, düşünce ve fiillerine karşı bir tavrı, bir karşı fiili ve bir kanunu vardır diye anlaşılır. DEVAMI

7. Prof. Dr. Hayreddin Karaman/ Sünneti terk İslam’n ruh ve hakikatini terktir

Küçük büyük ayrımı yapmadan sünnete uyma gereğinin ikinci sebebi onun cemiyet ve ümmet yapısını oluşturmadaki rolü ile ilgilidir. İnsanlar, içinde var olup yaşadıkları maddi ve manevi çevrenin tesiriyle farklı mizaçlar ve eğilimler edinirler. Bu farklılık da birbirini anlayıp uyum içinde yaşamaları önünde engeller oluşturur. Ümmetin sağlam bir yapı gibi olmasını isteyen İslâm, bu farklılık ve engelleri aşabilmek için ümmet fertleri arasında ortak olan düşünce ve davranışları getiriyor; işte bu ortak âdet, davranış ve tutumlar bütünü sünnettir. DEVAMI

8. Prof. Dr. Cemal Ağırman/ Peygamberi devre dışı bırakmak istiyorlar

Birileri her şeyi ama her şeyi Kur’an’la izah etmeye kalktı. Bazı âyetleri bir ayetten öbür âyete, o âyetten başka bir âyete geçerek açıklamaya çalışıyor; Kur’an’dan başka hiçbir şeye ihtiyaç olmadığı vurgusuna yer veriyordu. Bu söylemini de âyeti başka bir âyetle açıklama vurgusunu unutarak atomik bir yaklaşımla cımbızladığı ayetle desteklemeye çalışıyordu. Âyetlerin anlamlandırılmasında peygambere, hadise, sünnete hiç yer yoktu. “Hocam sünneti, hadisi kabul etmiyor musunuz?”, dendiğinde de aşırı kızıyor, hakkını helal etmediğini söylüyordu. DEVAMI

9. Kırkıncı hoca sünneti çok güzel anlatmış

Bazı ehliyetsiz insanları görüyoruz ki, yalnız Kur’an-ı Kerim’in getirdiği İlâhî hükümleri kabul edip, dinin diğer temel kaynakları olan Sünnet, İcma ve Kıyas`ı reddediyorlar. Maksatları ise, halkın itikadını bozmak ve saptırmaktan ibarettir. Bunlar, Kur’an’ı tek mezhep kabul edip, sünnet-i Peygamberiyeyi ve İslâm’ın diğer delillerini hafife alırken işlerine gelen hadisleri kabul edip, gelmeyenleri reddederler. Şuurlu müslümanları aldatamadıkları gibi takdir de göremezler, buna haklari da yoktur. DEVAMI

Şunlara Gözat

Halil Atalay hoca yüreklere dokunmuştu…

1959 yılı Ramazan ayının Kadir gecesinde Eskişehir’in Mihalıççık ilçesi Çalkaya köyünde doğdu. İlkokulu Çalkaya Köyü …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.