Vatan hasretini gurbetçilere sor…

Yurtdışında yaşayan kardeşlerimiz ile sohbet ettiğimizde üç beş kelamdan sonra sözün vatanımız ile ilgili konulara geldiğine şahit oluruz. Türkiye doğumlu olanların gece gündüz hayalleri, doğdukları köyleri, şehirleridir.
Avrupa’da doğan gençlerinde yetiştiği ortama göre şekil aldığını gördük.

Avrupa’da doğup büyümelerine rağmen ülkemizdeki bir çok insanlardan daha şuurlu gençleri yurtdışında görmek nasip oldu. Tabi ki en büyük rol ailenin ve içerisinde buldukları kuruluşların olmuş.

Gurbetçi kardeşlerimiz yaz tatili için kış aylarında hazırlık yapmaya başlarlar. Aylar önce uçak biletlerini alırlar, Eğer karadan gideceklerse araçlarını ona göre hazırlarlar.

Güler yüz

Gurbetçilerin ülkemizden bekledikleri en güzel şey başta akrabaları ve yakınları olmak üzere güler yüz ve tatlı dil. Sınırdan geçerken karşılaştıkları görevli memurlardan güzel bir söz duymak bile onları sevindiriyor.

En uzun tatil süresi 6 hafta olan bu kardeşlerimiz için günlerin hatta saatlerin çok önemi vardır. Türkiye’mizi gezmeyi görmeyi çok istemelerine rağmen günlerinin çoğunluğu kendi köylerindeki yakınları ile beraber geçer.

Köylerindeki muhtarın, ilçelerindeki mülki idare amirinin, belediye başkanının ve devlet memurlarının onlara sıcak bir selam vermesini bile unutamazlar.

Ülkemizde yaşayan tüm kardeşlerimizden istirhamımız, elin diyarında yaşamak zorunda olan bu vatan sevdalısı gurbetçilerimize Allah için güzel davranın. Bulunduğunuz yere gelen kardeşlerimizden güler yüzü ve bir bardak çayı esirgemeyin. Mal satarken onlar piyasayı bilmiyorlar diye ahlaki olmayan davranışlar içerisinde olmayın.

Geçenlerde Belçika’da yaşayan değerli Muhammed Zeki Taylani Hocamın kısa bir videosunu izledim. Doğrusu çok üzüldüm. Gurbetçileri av olarak gören otoban dolandırıcıları arabasını durdurup, güler yüz ve samimi bir edayla tanıdık numarası yapıp Hocamızın samimi duygularını sömürmüşler. Ona bu şekilde sahte bal satmışlar.

Benim gurbetçi kardeşlerim bazen hoş olmayan sahneler ile karşılaşınca ümitsizliğe düşmeyin. Sizleri aldatmaya çalışanların: din, iman, vatan, devlet, millet diye bir duyguları yoktur. Öz annesinin kolundan bileziğini almak için onu 9 ay karnında gezdiren insanı öldüren vahşilerden her şey beklenir. Bu mahluklar bizim ülkemizin yüz karası rezillerdir.

Dönüş günleri

Gurbetçi kardeşlerimizin dönüş günleri yaklaşınca yüzlerinde hüzünlendiklerini anlarsınız. Yaşadıkları ülkelere döndüklerinde yıl boyu yaz tatillerindeki güzel hatıralarını anlatırlar.

Gurbetçi kardeşlerimiz yurtdışında sanıldığı kadar kolay bir hayat içerisinde yaşamıyorlar. Çok istemelerine rağmen her yıl izine gelemiyorlar. Kardeşlerimizin izine gelmeleri tekrar dönmeleri tam bir macera oluyor. Bu kardeşlerimi düşünürken aklıma her zaman yolculuğun zorlukları gelir.

Tabi en büyük yolculuk ahiret yolculuğudur. Altı haftalık izine hazırlandığımızdan daha fazla ebedi hayata olan ahirete hazırlık yapmamız gerekmez mi?

Gurbetçi kardeşlerimin ülkemizde bekledikleri güler yüz gibi bir yüzle meleklerin ahirette bizleri karşılamasını istiyorsak ona göre bir hazırlık içerisinde olmalıyız. O güzel karşılamayı rabbimiz şöyle tasvir ediyor:

“Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da gruplar halinde cennete sevk edilecek. Nihayet oraya vardıklarında cennetin kapıları açılmış olacak; bekçileri onlara, ‘Selâm size! Hoş geldiniz! Ebedî olarak kalmak üzere buyurun girin cennete!’ diyecek.” (Zümer Suresi 73)

Geylani Akan/ İrfanDunyamiz.com

Şunlara Gözat

Seyda Muhammed Konyevi’den Güzel Eser

Seyda Muhammed Konyevi’nin Reyhani Yayınları’ndan çıkan Hazreti Muhammed’den Kutlu Mesajlar adlı kitabının, son dönemde çıkan …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.