Hak din bir tanedir…

Yahudilik ve Hıristiyanlık diye hak bir din yoktur. Yüce Allah’ın peygamberleri vasıtasıyla göndermiş olduğu dinlerin hepsinin adı İslâm’dır.1 Ehli kitap, Allah’a vermiş oldukları ahdi bozmak, ona çocuk isnat etmek ve ulûhiyeti parçalamak gibi nedenlerden dolayı küfre girmiş ve Allah’a şirk koşmak suretiyle müşrik olmuşlardır.2

Allah celle celaluh inançları Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in getirmiş olduğu vahiyle örtüşmeyen, kitap inançları parçalı ve tahrife dayanan; Kur’an-ı Kerim’i inkâr üzere bina edilen, Peygamber’imizin risaletini tamamen reddeden, salih ameller konusunda ise namaz, cihad, zekât, hac, oruç, emri bil maruftan uzak yaşayan; içkiyi, domuz etini meşru gören bir yapıdadırlar.  

Gulat ekolü

Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi  ve sellem’in sünneti dikkatli bir şekilde, bütünlük çerçevesinde incelenirse görülür ki bu iki kaynakta Yahudi ve Hıristiyanları öven tek bir nas yoktur. Fakat onları yeren ve sapkınlıklarını tek tek ortaya koyan yüzlerce ayet ve hadis vardır.

Yüce Allah’ın, dinde aşırı gitmek suretiyle sapıttıklarını3 ve kitaplarını tahrif ettiklerini4 açıkça ifade ettiği sapkın kimselerin (Yahudi ve Hıristiyanların) cennetlik olacağını söylemek Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi iki gulat ekolü İslâm’ın seviyesine çıkarmak veya tek hak din İslâm’ı, bu tahrif olmuş beşerî dinlerin seviyesine indirmektir.

Bu yaklaşım bilerek ya da bilmeyerek yapılmakta olan bir misyoner faaliyetidir. Temelinde cehalet ve kötü niyet vardır. Müslümanları küfre döndürmek gayesi gütmektedir. Özellikle de diniyle kaim milletimizi tarihten silmek hedeflenmektedir.

Kur’an-ı Kerim, iman olmadan yapılan her türlü olumlu davranışın (salih amelin) “Fırtınalı bir günde rüzgârın savurduğu kül”5 gibi olduğunu vurgulamıştır. Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem bir gün Mekke’de tüm akrabalarını toplamış; Abdulmuttalib ve Abbas oğullarına, halası Hazreti Safiye radıyellahu anha ve kızı Hazreti Fatıma radıyellahu anha’ya şu hakikati hatırlatmıştır: “Maddi olarak benden ne istiyorsanız isteyin ama (iman edip salih ameller işlemedikçe) ben, size Allah Teâlâ’dan gelecek olan bir azabı savamam.”6

İlahî rahmete nail olabilmek, Peygamberin desteğini alabilmek, uhrevi kurtuluşa erebilmek için “imanı bilinçli bir şekilde yenileyip”7 sonra da bu hâl üzere “Müslümanca Allah’a kavuşmak”8 gerekir. Bunlar gerçekleştirilmedikten sonra soy ve göstermelik aidiyet duygusunun bir karşılığı yoktur.

Kur’an-ı Kerim’de din nasıl anlatılmışsa öylece iman etmek esastır. Allah’ın gönderip, Resul’ün tebliğ ve beyan ettiği dinde kimsenin keyfî bir tasarruf hakkı yoktur. Allah celle celaluh, ahirette kurtulacak olanları vahyin bütünlüğü içerisinde beyan buyurmuştur.

Kurtuluşa erenler

Buna göre; gayba iman edip namazlarını kılan, zekâtlarını veren, elçiler arasında hiçbir ayrım yapmayanlar9; insanları hayra davet eden ve her türlü kötülüğe karşı tepkili olanlar,10 her türlü lüzumsuz işten uzaklaşıp iffetlerini koruyan, emanet ve ahitlerine riayet edenler,11 sabır ve takvada önde olanlar; düşmana karşı her an hazırlık yapanlar…12

Allah’a karşı her türlü kulluk görevlerini hakkıyla yerine getirenler13 içki, kumar ve putçuluk başta olmak üzere haramların her türlüsünden kaçınanlar;14 birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler;15 Allah’ı çokça zikredip her yaptıklarında onu hatırlayanlar;16 namuslarını her türlü haramdan koruyanlar;17 Kur’an’ın ve Sünnet’in hakemliğine çağrıldıklarında bu çağrıya hemen uyanlar;18 Peygamber’e tabi olanlar;19 mallarıyla ve canlarıyla cihat edenler20 ve mizanda tartıları ağır gelenler21 kurtulacaklardır.

Yüce Allah, kendi prensiplerini kullarına bildirmiş ve rahmetine layık olanları açıklamıştır. Kimseye Allah adına söz söyleyerek cenneti kâfirlere tahsis etme hakkı verilmemiştir. Cennet Allah’ındır ve “salih amel işleyen müminlere verilecektir.”22

Kişi küfrü tercih ettikten sonra her türlü salih ameli yapsa bile onlar için tartı bile olmayacaktır. Konuyla ilgili ayet oldukça nettir: “Bunlar, Rablerinin ayetlerini ve O’na kavuşmayı ısrarla inkâr eden kimselerdir: Bu yüzden onların tüm yapıp ettikleri (iyi işleri bile) boşa gitmiştir; çünkü onlara Kıyamet Günü amellerinin karşılığını vermek için terazi bile kurmayacağız / hiç kıymet vermeyeceğiz.”23

Bundan sonra neticesine katlanmak kaydıyla “Dileyen iman etsin, dileyen de küfretsin.”24

Dr. Mehmet Sürmeli/ İrfanDunyamiz.com

DİPNOTLAR


1 Bak: Bakara 2 / 131-133, 136; Âl-i İmran 3 / 19, 52, 67, 85 vd.
2 Bak: Taberî, Câmiu’l-Beyân, IV / 652-653.
3 Bak: en-Nisa 4 / 171; Maide 5 / 77.
4 Yahudilik ve Hıristiyanlığın tahrif olduğuna dair bak: Bakara 2 / 75, 159, 175, 179; Âl-i İmran 3 / 78; en-Nisa 4 / 46; Maide 5 / 13, 41; A’raf 7 / 162.
5 İbrahim 14 / 18.
6 Nesaî, Vesaya, IV / 239.
7 Heysemî, Mecmau’z-Zevaid, II / 211.
8 Âl-i İmran 3 / 102.
9 Bak: Bakara 2 / 2, 285.
10 Bak: Âl-i İmran 3 / 104.
11 Bak: Müminun 23 / 1-10.
12 Bak: Âl-i İmran 3 / 200.
13 Bak: Hac 22 / 77.
14 Bak: Maide 5 / 90.
15 Bak: Asr 103 / 3.
16 Bak: Enfal 8 / 45.
17 Bak: en-Nur 24 / 31.
18 Bak: Nur 24 / 51.
19 Bak: A’raf 7 / 157.
20 Bak: Tevbe 9 / 88.
21 Bak: A’raf 7 / 8; Müminun 23 / 109.
22 Kehf 18 / 107-108.
23 Bak: Kehf 18 / 105.
24 Kehf 18 / 29.

İstikamet Yazıları ↗

İslam’ın şuur boyutuna vurgu yapan yazıları okumak için tıklayın.

Kaynak Metinler ↗

İlim yolcuları için derlenmiş temel dini metinlere ulaşmak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Selât-ü selam hassasiyeti…

Yüce Allah, Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’in kendi katındaki değerinden dolayı ona salat-ü selam …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.